kurtuluş tableti
gazi’nin beğendiği tepe, şavkıyınca zafer tepe
kükredi anadolu şaha kalktı, düşman sere serpe
dağlar, ovalar, ırmaklar değil, tarih yanıyordu
ölmeyi emrettiğinde, ölüm o’ndan korkuyordu
sonsuz ölüm dağının burcunda utkuyu gördü
“ya istiklal ya ölüm” deyip, atını ateşe sürdü
devrimdi, gök mavisi gözlerinde kayan yıldızlar
bağımsızlık için direnen analar, çocuklar, kızlar
bebeği karnında, düşü ardında, atı at değil küheylan
elif’in omuzunda dünya, kırık kağnıya koşulan ceylan
son nefesinde, daha 15 yaşındaydı, ulukışlalı ethem
mavzeri boyundan uzundu, incecik parmaklıydı hem
kurşunu yürek korunda eritip, kurşun kalemle yazdı
yavuklusuna son mektubu, 30 ağustos’tu, son yazdı
göz-gez-arpacık, arpa boyu ilerliyordu zaman, oy amann
vatan sevdası bu utku, geçilmez dumlupınar, pek yaman
dursun özden
“ateşli al atlar”