SİYAHİ AŞK

Bir Afrika Tableti

Sevgili Tabua

Nil Akdeniz’e

Göç nere dökülür?

Su yanıyordu gece

Düşlerin, gülüşlerin

Kaç tablet, kaç hece?

Akbaba ve bebek aç

Organsız çocuklar kaç

Her bayram şekersiz

Kıtlık ve göç zamanı

Anne Fatıma’nın canı

Sünnetten arta kalan

Umuda yolculuk anı

İçine ağladı anne:

“Hadi yavrum, git

Ardına bakma, koş

Ağlama, yaşa hoş

Geri dönme” dedi

Son araca bindirildi

Daha yedisindeydi

Yemedi, içmedi sabi

Süleyman’dı ilk adı

Soloman oldu, katı

Dilek tuttu, dilini yuttu

Ağlama duvarı güldü

Okudu ve doktor oldu

Sevdalandı, aşk hali bu

Dokundu beyaz tene ilk

Evlendi beyaz bir kızla

Siyah-beyaz kızları oldu

Siyahlar ülkesi yanık

Güneşin hasta gölgesi

Susuz Sudan’a döndü

Mavi ve Beyaz Nil candı

Kara kıtanın kara yazısı

Haçlı misyoner kim?

Ey insanlık nerede?

Çeçe sineği Soloman

Tan çiçeği Süleyman

Varsıl kuzeye gitti

Ve ürkek yaşadı

Yoksul güneye

Geri döndü, niye

Öptü kara toprağı

Kokladı alı ölesiye

Karkaden çayı kanadı

İçtikçe son yıldız kaydı

Yalın ayak dolunayı tut

Lacivert akşamdı umut

İnce uzun, kara kuru

Hasret kokan elleriyle

Gömdü annesini şafak

Öldü kardeşleri ak-pak

Baba Usama ayağa kalk

Doktor aşık, delicesine hem

Anne aşkı ve sarı altın toprak

Ve günahsız ruhlar geri döndü

Sabah el-hayr, sabah el-nur nam

Su içerken kuşlar başkaldırır, lakin

Başladı özgürlük dansımız: Tam Tam.

Dursun Özden

Sudan / Darfur / 1 Mayıs 2008

www.dursunozden.com.tr

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

shared on wplocker.com