Modern Seyyah ya da Yoleri Gezgin Ozan’ın yolu bu kez; Hint Okyanusu’nu öpen Çöl Aslanı yiğitlerin diyarı ve maskeli, sürmeli, benli güzellerin otağı OMAN-Umman’a düştü…
Umman ya da resmi adıyla Umman Sultanlığı, güneybatı Asya‘da, Arap Yarımadası‘nın güneydoğusu kıyısında yer alır. Kuzeybatıda Birleşik Arap Emirlikleri, batıda Suudi Arabistan, güneybatıda ise Yemen ile sınır komşusudur. Güneyde ve doğuda Hint Okyanusu ve Umman Denizi, kuzeydoğuda ise, Basra Körfezi ile çevrilidir.
Umman’ın eski efsanevi Kralı Sultan Qabus’un iktidara gelişinin 30. Yılı nedeniyle düzenlenen; 2000 yılı Ulusal Günde, Al Kamil Bölgesi’nde yapılan uzun pist deve yarışını izlemiştim. Yaklaşık 10 yaş civarında olan erkek çocukların yarışçı olduğu bu pistte, birinci gelen çocuğun ailesine bir yarış devesi, ikinciye mercedes jeep ve sonrakilere de büyük para ödülleri vardı… Çölde yapılan, çok heyecanlı ve çekişmeli bir yarıştı… 10 gün süren Umman gezimin ardından, Sultan Qabus’un çölde bir sahra çadırında verdiği yemek sonrası, Sultan ile söyleşim oldukça heyecanlı idi… Bu gezi ardından Umman hakkında yazdığım bol fotoğraflı gezi yazısı, bana ödül getirmişti… Gittiğim 99 ülke içinde, Umman gezimi asla unutamıyorum…
UNESCO-IHP Dünya Su Forumlarında; İstanbul, Çin, İran, Cezayir, Tayf, Halep, Hartum, Tunus gibi pek çok ülkede; Türkiye’yi temsilen katıldığım bu etkinliklerde tanıdığım Ummanlı Su Mühendisleri dostlardan edindiğim bilgilerin ardından; Umman’a gittiğimde ilk işim, Umman’ın Aflaj ve Falaj adı verilen yeraltı (Karız) ve yerüstü (Su kemeri) su medeniyetlerini görmek oldu. ^bin yıllık bu tarihi yapılar hala kullanılıyor olması beni çok heyecanlandırdı…
Bir zamanlar (1980’li yıllarda) benim de çalıştığım; Türk inşaat şirketi STFA tarafında yapılan büyük Muscat Limanı kıyısında, Mısırlı gazeteci arkadaşım Fatıma ile yaptığım sıcak sohbetin ardından, Türkiye’nin Büyükelçisi ile Umman ve Türkiye arasındaki kardeşlik ve dostluk üzerine yaptığımız sohbet çok anlamlı idi… Ah ki, ah… Nerede o eski diplomatlar?
Umman Hakkında Kısa Bilgiler
Tarih
Bugünkü Umman topraklarında insan yerleşiminin izleri en az 10 bin yıl önceye dayanır. Umman’ın bugünkü kabile sisteminin kökleri Arap Yarımadası‘nın güneybatısından MS 2. yüzyılda başlayan göç hareketine kadar uzanır. Kabile çekişmeleri ve İran‘dan gelen saldırılar, bölgenin İslam dinini benimsediği 7. yüzyıla değin sürdü. Arap Yarımadasının coğrafî kopukluğunun yarattığı elverişli ortamda kolayca yayılma olanağı bulan Hariciliğe bağlı İbadiyye mezhebi, aynı zamanda bölgede siyasi birliğin sağlanmasına zemin hazırladı. Culende bin Mesud’un 751’de imam seçilmesiyle kabileleri bir araya getiren dinsel bir rejim ortaya çıktı. Büyük kabileler ve dinsel önderler arasındaki anlaşmayla belirlenen imamların yönetimi, Benu Nabhan’ın başa geçtiği 1154’ten sonra yerini istikrarsız hanedanlara bıraktı.
Deniz ticaretine bağımlılık nedeniyle güçlerini kıyı şeridine kaydıran hanedanlar, imamlık kurumunun 1428’de yeniden ortaya çıkmasıyla iç kesim üzerindeki denetimi büyük ölçüde kaybettiler. Öte yandan, 1507’de Maskat‘a saldıran Portekizliler, kısa sürede bütün kıyı şeridini ele geçirdiler. 1521’de Osmanlı İmparatorluğu donamasının kısa süreliğine eline geçmiş Maskat, 1581 ile 1588 yılları arasında yeniden Osmanlı kontrolüne girmiştir. Daha sonraki dönemlerde devam etmiş Portekiz egemenliği, 1624’te imam seçilen ve kabile çatışmalarına son veren Nasr bin Mürşid’in Portekizlileri bölgeden çıkarması ile son bulmuştur. Umman İmparatorluğu olarak adlandırılan bu devlet, İran ve Doğu Afrika’daki Portekiz kolonilerini de Umman’a bağladı ve kendi sömürgelerini kurdu.
18. yüzyılda Hinavi ve Gafiri kabileleri arasında başlayan iç savaş, İran hükümdarı Nadir Şah‘ın 1737’de Umman’ı ele geçirmesiyle sonuçlandı. İran kuvvetlerini yenilgiye uğratan ve tarafların uzlaşmasıyla imamlığa seçilen Ahmed bin Said, güçlü bir yönetim kuran bin Said hanedanının temellerini attı. Önce Seyyid, daha sonra da, sultan olarak anılan hanedan üyeleri, yeni fetihlerle Umman’ın deniz ticaretini güvence altına aldılar. İngilizlerle sıkı bir iş birliğine giden Said bin Sultan (1806-56) Zanzibar‘ı önemli bir gelir kaynağı durumuna getirdi. Onun ölümünden sonra oğulları iktidar kavgasına düştüler ve 6 Nisan 1861’de Sultanlık, Zanzibar ile Umman ve Maskat olarak ikiye bölündü. 6. oğul Seyid Mecit bin Said El-Busaid (1834-1870) Zanzibar Sultanı, 3. oğul Seyid Tuvaini bin Said El-Said ise Umman Sultanı olmuştur. Böylece Umman ve Zanzibar hanedanın iki ayrı koluna geçti.
Umman’da İbadiyye imamına bağlı kabilelerin saldırılarına karşı koyamayan Teymur bin Faysal (1913-32), İngilizlerin arabuluculuğuyla iç kesimde özerk bir imamlık yönetimi kurulmasını kabul etti. Suudi Arabistan‘dan destek gören İbadiyye imamının bağımsızlık girişimini gene İngilizlerin yardımıyla boşa çıkaran ve 1959’da bütün ülkede denetimi sağlayan Said bin Teymur’un (1932-70) baskıcı politikaları, 1965’te Dofar bölgesinde sol eğilimli Umman Halk Kurtuluş Cephesi‘nin bir gerilla mücadelesine yol açtı. Bir saray darbesiyle babasının yerine geçen Kâbus bin Seyd El Ebu Seyd, 1975’te bu ayaklanmayı bastırdıktan sonra yönetimini sağlamlaştırma yönünde adımlar atarak geniş çaplı bir modernleştirme programına girişti.
Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler‘e 1971’de katılan Umman, 1981’de de Körfez İşbirliği Konseyi‘nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. ABD ile sıkı ilişkilerin yanı sıra ılımlı Arap devletleriyle yakınlaşmaya girerek Umman’ı dış dünyaya açılmasını sağlayan Kâbus yönetimi, İran-Irak Savaşı boyunca tarafsızlık politikası izledi. Körfez Savaşı sırasında belirgin bir rol oynamamasına karşın, üslerini batılı güçlere açmayı kabul etti. 1992’de Yemen‘le imzaladığı anlaşmayala bu ülkeyle yaşadığı 25 yıllık sınır sorununa son verdi.
Coğrafya
Suudi Arabistan’la 676 km, Birleşik Arap Emirlikleri 410 km ve Yemen’le 288 km boyunca sınırı bulunan ülke Orta doğu topraklarına yerleşmiştir.Kıyıda sıcak ve nemli, iç kısımlarda sıcak ve kuru iklim görülür.Arazisi Orta çöl ovası, kuzey ve güneyde engebeli dağlık bölgeden oluşur. En yüksek noktası 2,980 m ile Jabal Shamstır. Petrol, Bakır, asbest, mermer, kireçtaşı, krom, alçıtaşı, doğal gaz ülkedeki başlıca doğal zenginliklerdir.
Nüfus
Ortalama nüfusu 4.829.473 kişi olan Umman’da nüfusun çoğunluğu Ummanlı olup 600.000’lik kesim Pakistan, Hindistan, Bangladeş gibi Güneydoğu Asya ülkelerinden çalışmaya gelmiş göçmenlerden oluşmaktadır. Okur yazarlık oranının düşük olduğu ülkede başlıca din İslam, dil Arapça‘dır.
Umman’da alternatif turizm
Umman, Arap Yarımadası‘nda bir ülkedir. Umman’da turizm 2000’li yıllarda önemli ölçüde büyüdü ve 2013 raporunda ülkenin en büyük endüstrilerinden biri olacağı öngörülüyordu. 2018 yılında Umman, dünyanın dört bir yanından yaklaşık 4.2 milyon turist çekti, bunun 898.000’i diğer Arap ülkelerinden geldi, 2017’de 2.1 milyon ziyaretçiyle büyük bir artış meydan geldi.
Plaj aktiviteleri
Umman, özellikle kültürel turizm alanında çeşitli turistik yerlere sahiptir.Muscat, 2012 yılında Amerikalı seyahat rehberi yayıncısı Lonely Planet tarafından dünyayı ziyaret etmek için en iyi şehir seçildi ve 2012 Arap Turizminin Başkenti seçildi. Umman sahili, Maskat’ın batısında ve doğusundaki sahil otelleri ile birçok plaj ile kaplıdır. Güneşlenme, yüzme, uçurtma sörfü, dalış, şnorkel, teknecilik ve su scooterları, sörf, plaj taraması, kabuk toplama ve balıkçılık gezileri gibi aktiviteler.
Uçurtma uçurmak
Günlük deniz meltemi etkisi güvenilir uçurtma sörfü koşullarına yol açar. Merkezler Maskat, Al Sawadi Plajı, Alzaiba Plajı ve Masirah Adası’nda bulunabilir.
Çöl safarisi
Wahiba Kumları’na ve diğer çöl bölgelerine deve veya dört tekerlekten çekişli yolculuklar popülerdir, bazen Barsti kulübelerinde konaklamalar, barbeküler, deve sürme, kum sörfü ve Bedevi topluluklarına ziyaretler içerir.
Tarihi ve kültürel mekanlar
Pazar yerleri
Umman pazarları turistler arasında popülerdir ve gümüş ve altın eserler ve tekstil gibi el sanatları satan tezgahlarla oldukça çeşitlidir. Muskat’ta en çok bilinen Ruwi ve Muttrah Souq’larla her Umman kasabasında souqlar vardır.
Kaleler
1624-1744 yılları arasında Al-Yarubi hanedanlığı döneminde hemen hemen her Umman şehri ve kasabası, çoğu inşa edilmiş veya büyük açılımlara sahip bir kaleye sahiptir. Amaçları halk için bir sığınak ve kasaba için son bir savunma hattıydı. Kaleler, su kuyuları, yiyecek depolama kapasitesi ve kalenin duvarlarından kilometrelerce uzakta biten gizli tünellerle uzun kuşatmalara dayanacak şekilde hazırlandı. Barış zamanlarında yönetim merkezleri, eğitim kurumları veya toplum tesisleri olarak hizmet ettiler.
Kültürel etkinlikler
Muscat Festivali
Muscat Festivali, her yıl Ocak ve Şubat aylarında yapılır. Etkinliğin bir parçası olan geleneksel Umman yaşam tarzı, sanat ve kültürünün uluslararası sergileri ve sergileri yer alıyor.
Selale Festivali
Salalah Festivali, bölgenin Körfez eyaletlerinde başka yerlerden daha serin olduğu ve kültürel, geleneksel ve modern sanatsal şovlarla aileye yönelik bir etkinlik olduğu Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşir.
Kültürel tiyatro programı
Turizm Bakanlığı, Aralık ayından Mart ayının sonuna kadar dünyanın dört bir yanından gruplara ev sahipliği yapan eski Al Flayj Kalesi ve Al Morooj tiyatrolarında bir dizi kültürel akşam düzenliyor.
Spor ve macera etkinlikleri
At ve deve yarışı
Eylül-Haziran ayları arasında Umman Binicilik Federasyonu tarafından düzenlenen, binicilik yarışları çeşitli şehirlerde düzenlenmektedir. Halk etkinlikleri Seeb’deki kraliyet ahırlarında yapılırken, çoğu yetiştirici ve eğitmen Al Kamil / Al Wafi bölgesinde bulunmaktadır.
Uzun mesafeli deve yarışları, normalde resmi tatillerde ve Ulusal Gün kutlamalarında özel olarak yapılmış yarış pistlerinde yapılır. At yarışlarında olduğu gibi, bazı bölgeler kendi yerel yarışlarını organize etmelerine rağmen, OEF tarafından deve yarışları düzenlenmektedir.
Dubai-Maskat denizde yelken yarışı
Dubai-Maskat yarışları her Ocak ayında gerçekleşir. Tekneler Dubai’den yola çıkarak Muskat’a gitmeden önce Hürmüz Boğazı’ndan geçerek Bandar Al-Rawdah Marina’da sona erdi.
Sinbad Klasik
Uluslararası derin deniz balıkçılığı yarışması Sinbad Classic, IGFA Dünya Şampiyonaları eleme turlarından biridir ve her Nisan ayında gerçekleşir.
Umman Macerası
Her yıl Kasım ayında düzenlenen beş günlük bir dayanıklılık yarışı, her takım bir koşucu ve bir bisikletçi içerir ve kendi yiyecek, su ve diğer malzemelerin hazırlanmasını ve koordinasyonunu yönetmelidir.
Umman Uluslararası Rallisi
Her yıl Mart ayında düzenlenen Umman Uluslararası Ralli, Ortadoğu Ralli Şampiyonasını oluşturan etkinliklerden biridir.
Bidiyah Mücadelesi
Her Şubat ayında Sharqiyah Bölgesindeki Bidiya’da kum tepelerini ölçeklendirme yarışı düzenlendi.
Umman Turu
UCI Asya Turu kapsamında 2010’dan beri Umman’da yıllık profesyonel bir yol bisikleti yarışı sahne yarışı düzenlendi. Belirtilen hedefleri Umman’da spor olarak bisiklete binmeyi teşvik etmektir; Umman’ı cazip bir turizm merkezi olarak dünya sahnesine taşımak; ve ülke içindeki ticari ve ekonomik faaliyetleri teşvik eder.
UMMAN’DA GÖRÜLECEK YERLER
etkinleştirmeyi deneyin.</div></div>
Umman Hint Okyanusu kıyısında ve Arap Yarımadası güney doğusunda yer alan küçük bir ülkedir. Ancak inanılmaz cazibe merkezleri ve alternatif turizm potansiyeli olan ve hareketli-dinamik yaşam; şehirlerinin, köylerinin ve kasabalarının her köşesini doldurmaktadır. Doğal güzellik, otantik mimari ve eşsiz kültürel mirası arasında, Umman herkes için harika bir yerdir. İşte bir ziyarete dahil edilmesi gereken en akıl almaz ve mutlaka gezilip görülmesi gerekli yerler şunlardır:
Sultan Kâbus Büyük Camisi
Sultan Qaboos Ulu Camii, Umman liderinin ismini taşıyan en ünlü camilerden biridir. Maskat’ta bulunan ve 456.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Caminin ve çevredeki duvarın yapımı mutlak bir mimari mücevherdir. Kemerler, süslemeler, ışıklar ve renkler ile caminin her köşesi akıllara durgunluk veriyor. Bahsetmemek gerekirse, caminin merkezindeki muhteşem kristal avize, tavan süslemeleri ve duvardaki gravürler. Mimari güzelliğe ek olarak, cami farklı bitki, ağaç ve çiçek türlerinin bulunduğu büyük bir bahçe ile çevrilidir.
Al Jebel Al Akhdar
Al Jebel Al Akhdar veya Yeşil Dağ, kuzey Umman’daki muhteşem Al Hajar Dağları Sırasının bir parçası olan en ünlü dağlardan biridir. Verilen isim gibi, Al Jebel Al Akhdar neredeyse tamamen yeşil tarlalar ve çimlerle kaplıdır. Güzel terasları ve zirvesinden muhteşem manzarası ile Al Jebel Al Akhdar, doğa severler ve macera arayanlar için eşsiz bir deneyimdir.
Kraliyet Opera Binası
Maskat’daki Kraliyet Opera Binası, Umman Sultanlığı’ndaki müzik sanatları ve kültürünün önde gelen organizasyonu ve önde gelen mekanıdır. Evin bir konser tiyatrosu, müzikal, tiyatro ve opera yapımları için bir sanat merkezi, bir oditoryum, birkaç lüks restoran, perakende satışa sahip bir kültür pazarı vardır ve çevre düzenlemesi yapılmış bahçelerle çevrilidir. Opera binasının kendisi, Umman mimarisinin eşsiz çağdaş sanatını ve cazibesini yansıtıyor.
Wadi Bani Halid
Wadi Bani Khalid, Al Sharqiyah bölgesindeki en çarpıcı wadislerden ve Umman’daki en ünlü wadislerden biridir. Wadi’nin tüm yıl boyunca sürekli bir su akışı vardır ve havuzları ve gölleri kendi alanına dağılmıştır. Farklı yönlerden birkaç dağla çevrili, eşsiz ve son derece güzel bir doğal manzara yaratıyor.
Muttrah Bölgesi
Muttrah, Maskat’ın başkenti Valiliği’nin en tanınmış bölgelerinden biridir. Bir ticaret merkezi olarak tarihsel olarak ekonomik bir öneme sahiptir, çünkü eskiden bölgedeki en büyük deniz limanlarından biriydi. Muttrah ayrıca geleneksel çarşısı ve inanılmaz kornişi ile ünlüdür. Kasabanın etrafında bir yürüyüş, Umman kültürü ve mirası, otantik mimarisi ve doğal güzelliği ile kaçırılmayacak bir maceradır.
Jebel Shams
Jebel Shams, muhteşem Al Hajar Dağları arasında yer alan bir diğer ünlü dağdır ve en yüksek zirvesidir. Jebel Shams’ın Umman’da güneşin yükseldiği ilk nokta olduğuna inanılıyor ve adını böyle alıyor; Güneş Dağı. İki zirveye sahiptir, Umman’daki en iyi yürüyüş parkurlarından biridir ve üstten manzara nefes kesicidir.
Salalah
Yeşil-bereketli bahçeleri ve verimli tarlalarıyla bilinen Salalah, Umman’ın güneyindeki Dhofar bölgesinde yer alan bir şehirdir, ancak aynı zamanda her yıl Temmuz’dan Eylül’e kadar süren Khareef (muson) sezonunda Umman’ın ünlü doğal cennetlerinden biri olarak bilinir. Khareef’te Salalah tamamen yeşil tarlalarla, dağlarıyla bile kaplanır ve çiseleme asla durmaz. Umman’ı ziyaret etmek, güzel ve eşsiz Salalah’ı ziyaret etmeden asla tamamlanmaz. Salalah Eyaletinin Dofar Bölgesinde kara kıl çadırlarda yaşayan ve geçim kaynağı deve ve keçi yetiştirmek olan yerli halkın, erkek-kadın renkli ve uzun etekli olmaları ve kumda, dağda taşta yalınayak dolaşmaları sonucu, ayaklarının altındaki kalın nasır tabakası, onların ayakkabıları işlevini görmektedir. Bu konuksever konuksever insanların besin ve gelir kaynağı deve yünü, sütü, peyniri, tere yağı ve eti ile yaşamlarını sürdürüyorlar… Üç gün konuk olduğum bu yerli halkın dost insanlarını asla unutamıyorum…
Ulusal Müze
Ulusal Müze, 2016 yılında Maskat’ta Umman’ın tarihini ve kültürünü açıklayan çeşitli sergilerle açıldı. Binanın çarpıcı mimarisinin yanı sıra, müzelerin içindeki sergiler, onu Umman’ın en çok ziyaret edilmesi gereken yerlerinden biri haline getiren çok yaratıcı ve güzel bir şekilde düzenleniyor.
Khasab Plajı
Khasab, Umman’ın en kuzeyindeki Musandam Valiliği’nde bulunan dört ilden biridir ve bölgedeki en güzel plajlardan birine sahiptir. Eşsiz fiyort benzeri dağlar için genellikle “Arabistan’ın Norveç’i” olarak adlandırılır. Yunuslar ve farklı kuş türleri genellikle bu plajı ziyaret eder ve ziyaretçiler bir tekne gezisiyle onları izlemenin tadını çıkarabilirler.
Vahibe Çölü
Vahibe Çölü, Umman’ın doğusunda kum çölüdür.
Kuzeyde eş-Şarkiye ili (liva), güneydoğuda da Umman Deniziyle çevrilidir. Kıyı boyunca 160 km’den fazla uzanır. Bal rengindeki kumullardan oluşan çölün tabanı koyu kırmızıdır; kumulların yüksekliği 70 m’ye ulaşır. Patikalar ve araç yollarıyla aşılan çölde çok az yüzey suyu vardır, ama yeraltı suları dar tüneller açılarak çekilir. Bu tünellerden biri 120 km uzunluğundadır. Kumulların kuzey ucundan dolaşan yol Calan, Bilad Beni Bu Hasan ve Bilad Beni Bu Ali’den geçer. Bölgede yalnızca Yal Vahibe göçebeleri yaşar.
Geleneksel Umman Yemek Kültürü
Umman yemek kültürünün harikalarından biri, sıra dışı ağız sulandıran geleneksel mutfağını ziyaret ediniz ve Oman yemeklerinin tadına bakınız. Tarihe ve kahveye, deniz ürünleri yanı sıra; özellikle Yemen sınırına yakın olan Salalah bölgesinde hurma ve narenciye bahçeleri yanı sıra, karpuz ve kavun tarlalarını da görmelisiniz. Keçi ya da deve sütü, peyniri, yoğurdu ve yağının da tadına bakınız. Hint Okyanusu kıyısında bulunan Umman, açık deniz balıkçılığında oldukça ileridir. Sabah erken saatlerde denizden gelen balıkçıların telaşı ve balık pazarını da ziyaret etmelisiniz. Portakal, şeker kamışı, ananas, hindistan cevizi suyu ve çay-kahve içmeyi de unutmayınız. Özellikle sahradaki çadırlarda; geleneksel yer sofralarında elle ve kaşıkla yenen pilav ve ızgara ete kadar, burada her ziyaretçinin ülke ziyaretleri sırasında denemesi gereken en iyi Umman yemeklerinden bazıları şunlardır: Majboos, Shuwa, Ummanlı Ekmek, Tarih, Kahwa Meshkak, Halwa, Umman Laban, Harees, Mashuai.
Majboos
Kabsa ve Makboos olarak da adlandırılan Majboos, Suudi Arabistan’da ortaya çıkan geleneksel bir karışık pirinç yemeğidir. Umman dahil olmak üzere özellikle Körfez ülkelerinde Arap Dünyasında ünlüdür. Çanak pirinç, genellikle basmati, sebze, et veya tavuk ve baharat karışımı oluşur. Bazen yoğurt veya yeşil salata, geleneksel ekmek ve domates sosuyla servis edilir.
Shuwa
Shuwa, Arapçada ızgara et anlamına gelir. Oid’de sıklıkla Eid gibi özel günler için hazırlanan favori bir yemektir. Shuwa yemeğinin pişirilmesi süreci uzun zaman alıyor. Aslında, Umman genellikle etin ilk gününü ete hazırlar ve ikinci ya da üçüncü günde yiyebilir. Shuwa, Umman baharatlarında marine edilir, daha sonra muz yaprakları veya palmiye yapraklarına sarılır ve bir ile iki gün arasında pişirildiği bir yeraltı kum fırına konur. Bu garip bir yöntem gibi görünebilir ancak Shuwa eti etraftaki en lezzetli yemeklerden biridir.
Ummanlı Ekmek
Birkaç çeşit Umman ekmekleri vardır. Bunlardan biri kalın ve geniş bir dairesel şekle sahiptir. Bir diğeri gevrek ve incedir ve küçük yuvarlak bir yemek tabağının büyüklüğüdür. Çoğu Umman, kendi ekmeklerini evde yapar ve açık bir şekilde pastaneler de vardır, ekmekler ayrıca yemeklerin yanında restoranlarda da popülerdir.
Tarih
Palmiye ağaçları Umman çevresinde en çok görülen tarlalar. Ağız sulanma tarihleri üretiyorlar. Büyüklük, renk ve hassasiyet bakımından farklılık gösteren bu tarihler, muhteşem Umman misafirperverliğinin bir parçası olarak her konuğa sunulan temel yemek öğelerinden biridir. Bazen, Umman, susam ezmesi ve susam veya öğütülmüş hindistancevizi ile kurutulmuş tarihleri karıştırır. Ayrıca farklı tatlılar ve Umman tatlılarını hazırlamak için kullanırlar.
Kahwa
Kahwa, Arapçada kahve anlamına gelir. Tadı ve dokusuyla, nasıl yetiştirildiği, kurutulduğu ve hazırlandığı ile ünlüdür. Umman kahwa genellikle kakule tozu ile karıştırılır. Tarihler gibi, Umman misafirperverliğinin önemli bir parçasıdır ve Omani Halwa (tatlı) ile de servis edilir. Çoğu Umman, günlerinde birkaç kez kahwa içiyor. Ayrıca tencere hazırlarlar ve bazen komşuları ziyaret ettikleri zaman alırlar.
Meshkak
Kebap olarak da bilinen Meshkak, marine edilmiş sığır eti, koyun eti veya sopalarla ızgara tavuktur. Genellikle farklı baharatlarla, özellikle köri ile marine edilir ve Umman ekmeği ile servis edilir. Bu, özellikle kutlamalar sırasında ülkenin dört bir yanında hazırlanan özel bir Umman yemeğidir.
Halwa
Halwa, Arapça’da tatlı anlamına gelir. Ancak Halwa aynı zamanda en meşhur Umman tatlılarına verilen isimdir. Muhallebinden daha kalın olan güçlü bir dokuya sahiptir. Halwa kahverengi renkli olmasına rağmen, hazırlanmasında kullanılan çikolata yoktur. Umman Halwa şeker, bal, gül suyu, yumurta, çeşitli Umman baharatları ve kuruyemişlerden oluşur. Genellikle kahwa ve tarihlerle servis edilir. Umman, birkaç kaşıkla büyük bir tabakta sunar, böylece misafirler ve ziyaretçiler lezzetli bir şekilde paylaşabilirler
Umman Laban
Laban, Arapçada ekşi süt anlamına gelir. Umman Laban yoğurt ve ayran yapılır. Umman’ın her yerinde servis edilen ve genellikle kakule, nane veya kimyonla tatlandırılmış olan tuzlu bir içecektir.
Harees
Harees, özel günler için genellikle pişirilen bir başka eşsiz Umman geleneksel yemeği. Et ile karıştırılan buğdaydan yapılır ve genellikle özel sosla servis edilir.
Mashuai
Mashuai lezzetli bir Umman balık yemektir. Özel tuzlu limon soslu ızgara krallardan oluşmaktadır. Geleneksel Umman baharatları ile, bu yemekler benzersiz ağız sulandıran ve ülke ziyareti kaçırılmamalıdır.
Balık ve öteki deniz ürünleri yanı sıra, av hayvanları, tavuk, keçi ve deve eti ile yapılan yiyecekler de; geleneksel Umman mutfak kültürünün zengin damak tadı olarak bilinmekte ve yaşatılmaktadır.
İslami yaşam tarzının hüküm sürdüğü Umman’da, “Helal” yiyecek ve içecekler oldukça yaygındır…
Umman Kadınları ve Sosyal Yaşam
Umman’daki kadınlar artık kariyerlerini ve mesleki eğitimlerini sürdürüyorlar, evdeki önceki ve geleneksel rollerinden kamusal alana geçiyorlar. Umman’da her yıl 17 Ekim, çeşitli kadın yanlısı etkinliklerle Umman Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır.
Eski bir Portekiz sömürgesi Olan Umman, İngilizlerin desteği ile; 1970 yılında, muhafazakar ve katı Said bin Taimur’un oğlu Sultan Qaboos bin Said, yeni bir hükümdarın ortaya çıkmasıyla Umman’ın siyasi ve sosyal atmosferi değişti. Onlarca yıl süren durgunluktan ve var olmayan büyümeden sonra, Qaboos babasını bir saray darbesiyle devirdi ve hemen çok sayıda sosyal programa başladı, hastaneleri, klinikleri, okulları vb. devreye aldı. Uygun bir eğitim almak için yurtdışında yaşayan birçok Umman, yeni bir ulusun inşasına katılmak için geri döndü. Abroadees, eşit cinsiyet ilişkileri fikri de dahil olmak üzere ev sahibi ülkelerinin liberal ve açık tutumunu da beraberinde getirdi.
Sultan Qaboos, çoğunlukla petrol gelirleriyle finanse edilen, kalkınmayı ve sosyal hizmetleri hedefleyen birçok reform gerçekleştirdi. Ayrıca, yasaları gözden geçiren halk tarafından seçilen bir temsilciler meclisi olan Meclis el-Şura (Danışma Konseyi) ‘ni de atadı. Bu yasa, halka daha önce kraliyet ailesi ve atanmış kabinesinin tam kontrolünde olan hükümetlerinde daha fazla kontrol sağladı. Eylül 2000 seçimlerinde, Meclis el-Şura ‘da iki kadın olmak üzere 83 sandalye adayı seçildi. 1996 Yılında Padişah, yazılı bir anayasa biçimi olarak hizmet etmek üzere “Umman Sultanlığı’nın Temel Kanunu” çıkarıldı. Bu belge Umman halkına temel sivil özgürlüklerini sağlamanın yanı sıra yasalar uyarınca eşitlik ve korumayı garanti etmektedir. 2002 Yılında, 21 yaşın üzerindeki tüm Ummanlılara genel oy hakkı verildi.
Daha yakın zamanlarda, Padişahın 2008’deki Kraliyet Kararnamesi, kadınlara erkek meslektaşları tarafından tutulan topraklara sahip olma konusunda eşit hak verdi. Sultan Qaboos geçtiğimiz günlerde kadınlara yönelik iş fırsatlarını artırmanın yanı sıra adalet, eşitlik ve özgürlüğü savunmaya adanmış bir hizmet olan Decent Work Country Programını da imzaladı. Programın 2010’dan 2013’e kadar uygulanması gerekiyor.
Eğitim
Modern eğitim 1940’tan önce Ummanilere yabancıydı. Sultan Qaboos tarafından yapılan reformlardan önce, 900 erkek çocuğuna hizmet veren, esas olarak Kur’an okumaya ve temel matematik ve yazma becerilerini öğrenmeye odaklanan sadece üç ilkokul vardı. 1970 Yılında Sultan Qaboos, hem erkekler hem de kadınlar için evrensel eğitim politikasını uygulamaya koydu ve 1970 yılında kadınların okullara katılımını% 0’dan 2007’de% 49’a çıkardı. Takip eden yıllarda 1000’den fazla okula hem erkek hem de kadın 600.000 öğrenci kayıt yaptırarak Umman’ı “herkes için eğitim” hedefine bir adım daha yaklaştırdı.
Evrensel eğitimin bu ilk aşaması kurulduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kalitesini yükseltmeye yönelik tedbirler uygulamıştır. 1980’lerde Umman hükümeti okul binalarının inşasına, yeterli ekipman ve ders kitaplarının sağlanmasına ve öğretmen eğitiminin sağlanmasına sponsor oldu. Reformlar bugün de devam ediyor ve okula devamda muazzam bir büyüme görüldü. Toplumsal cinsiyet eşitliği, özellikle Umman’ın ülkenin ekonomik geleceğine odaklanan 1995 “Vizyon 2020” sinden sonra, eğitim reformunun bir sonraki odak noktasıydı. Sonuç olarak, 2003-2004 yılları arasında öğrencilerin% 48,4’ü kadın, her iki cinsiyetten 32.345 öğretmenin% 56’sı kadındı.
Geçmişte Sultan Qaboos Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, mühendislik saha çalışmasının “dış mekan ortamının” cinsiyete uygun olmadığını iddia ederek kız öğrencilerin girişini yasakladı. Öğrenciler protesto etseler de, birçok kadın başka kurumlara geçmek zorunda kaldı; bu değişti ve hatta kadınların içinde olmasına izin verildi.
Emek ve istihdam
1970’lerden bu yana, genellikle yurtdışında eğitim gören kadınların Umman’a geri dönmeleri ve “ulusun yeniden inşasına” yardım etmeleri teşvik edildi.” Modernleşme ve ilerleme ideallerini benimseyen bir liderle kadınlar neredeyse her meslekte iş bulabildiler: bankacılık, tıp, mühendislik, öğretmenlik vb. UNICEF destekli bir nüfus sayımına göre, ekonomik olarak aktif kadınların% 40’ı profesyonel iş kategorilerindeydi. 2000 Yılında Umman işgücünün% 17’si kadınlardan oluşuyordu.
Ancak 1980’lerde hükümet, önceki özgürlüklerini geri çekmeye ve kadınlar için “cinsiyet kabul edilebilir” sayılan meslekleri yavaş yavaş kısıtlamaya başladı. Profesyonel kadınların sayısı azaldı ve kadınlar “bakıcılar ve bakıcılar” olarak daha geleneksel rollere zorlandılar.” Umman’da hükümet tarafından tanınan ilk kadın grubu olan Umman Kadınlar Birliği, bağımsızlığının çoğunluğundan mahrum bırakıldı ve erkek liderliğindeki Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’na devredildi. 1984 Yılında yerini Kadın dernekleri alt birimi olan Kadın ve Çocuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne bıraktı. Bu birimin temel amacı, kadınların temel hanehalkı becerilerini öğrenmeleri için sınıflar ve engelliler ve engelliler için gündüz bakım merkezleri oluşturmaktı.
Yaşanan ufak aksaklıklara rağmen Umman halen toplumsal cinsiyet eşitliği açısından Körfez’in önde gelen ülkelerinden biri olarak kabul edilmekte ve olumlu adımlar atmaya devam etmektedir. 1997 Yılında, dış iş bağımlılığını kademeli olarak Umman işçileriyle değiştirme, kadınlara işgücüne katılma şansı daha fazla verme ve işleri tüm Ummanlılar için daha erişilebilir hale getirme vaadinde bulunarak Ummanlaştırma Politikası uygulandı. Kadınlar artık işgücünün% 30’unu oluşturuyor ve hatta bakanlık pozisyonlarında görev yapıyor. Kabinedeki yüksek öğretim, turizm ve sosyal kalkınma bakanlarının hepsi kadınların yanı sıra ABD Büyükelçisi ve endüstriyel işçilikten sorumlu ulusal otorite başkanıdır.
Umman kadını için en yaygın rol hala ev hanımının rolüdür. Ev hanımı ailenin bakımı için gereklidir ve kocası aylarca uzaktayken tüm tarımsal üretimin komutasını alacaktır. Bu kadınlar bir aileyi desteklemek için çok çalışırlar ve geleneksel olarak erkek tarafından görülen birçok konuya eğilimlidirler. Kadınların yüzünü örtmesine izin verilmiyor (peçe) meslek enstitülerinde Umman ve gurbetçi kadınların sayısı kamusal alanda katılımlarını gösteremiyor, hatta kadınların araba kullanırken yüzünü örtmesine izin verilmiyor
Din
Umman toplumu ve mevzuatı bir bütün olarak kadın ve erkeklere farklı hak ve sorumluluklar sağlayan İslami Şeriat yasasına dayanmaktadır. Ülkenin Şeriat hukukunun ilerici yorumu, kadınların siyasete, topluma ve işgücüne mümkün olan en geniş ölçüde katılmalarına izin verildiği, ancak aynı zamanda ailelerine karşı sorumluluklarını görmezden gelmelerine izin verilmediği anlamına geliyor.
Ülke, kadınların haklarını Şeriata uygun olarak geliştirmek ve aynı zamanda sorumluluklarını da göz önünde bulundurarak uyumlu bir çaba göstermiştir.
Kıyafetleri
İslam kültüründe alçakgönüllülük kuralları, özellikle evden uzakta seyahat ederken, bir kadının her zaman alçakgönüllülükle örtülmesini gerektirir. Evde, Ummanlı kadın, ayak bileği uzunluğunda pantolon ve saçlarını ve boynunu örten bir leeso veya fularla birlikte dizlerine uzun bir elbise giyer. Çok sayıda canlı renkli Celabiyeler de evde giyilir. Ev dışına çıktıktan sonra, elbise bölgesel zevklere göre değişir. Daha muhafazakar bir dini geçmişe sahip olanlar için, burka’nın yüzünü diğer erkeklerin huzurunda, wiqaya ya da başörtüsü ve sadece ellerini ve ayaklarını açığa çıkaran her şeyi saran bir pelerin olan abaya ile birlikte örtmesi bekleniyor. Saltanatın değişik bölgelerinden gelen birçok kadın sadece saçlarını örtmek için atkı takar.
Pamuk burka, ideal kadının beklentilerini sembolize eder ve alçakgönüllülüğünü ve onurunu ve statüsünü temsil etmek için bir saygı işareti olarak hareket eder. Yedi günlük balayından sonra ilk kez genç bir kız tarafından giyilen burka, yabancıların huzurunda veya evin dışında olduğunda, yüzünün çoğunu görünümden örter. Ummanlıların en yüksek ve en alçak sınıfları burka giymez – en yükseği Padişahın çocukları ve akrabalarıdır ve en alçağı kasabadaki en fakir kadınlardır. Bu, burka’yı da bir rütbe sembolü yapar. Bazı burka bölgeler ve desenleri de farklı, boyutu, şekli ve rengi farklı. Ancak Kur’an, günümüz burka’sına özgü bir gönderme yapmamaktadır.
Abaya, çoğu sosyal sınıftan ve bölgeden kadınlar tarafından tercih edilen muhafazakar elbisedir. Günümüz abaya’sındaki tasarımların ve çökmekte olan süslemelerin çokluğu, Umman’da ve diğer komşu İslam ülkelerinde hem sade hem de moda ifadesi haline getirilebilecek çok yönlü bir kıyafet haline gelmesine izin verdi.
Aile
Kadınlar her zaman her şeyden önce bir eş ve anne olarak görülmüştür. İyi bir evlilik ve çocuk doğurma sosyal statülerini belirler ve bir kadın evlenir evlenmez kararlarının çoğu kocası tarafından verilir.
Evlilik, Ummanlı bir kadının hayatında belirleyici bir andır ve kızdan kadına dönüşümünü işaretler. Sultan Kabuos, 1971’de hem erkekleri hem de kadınları eşlerini seçme konusunda yasal haklarını genişletmiş olsa da, gelenek, kızın babasının uygun bir eşleşme kurmaktan ve kızının mutluluğunu sağlamaktan sorumlu olduğunu savunuyor. Çoğu kız ergenliğe ulaştıklarında evlenirler, çünkü cinsel arzunun zamanında gelmesi evlilikle çakışmalıdır. Bu şekilde, evlenmemiş her Umman kızının bakire olması beklenir.
Kadın yaşamının diğer alanlarındaki gelişmelerle birlikte son dönemde kadınların cinsel sağlığının ve sağlık eğitiminin önemi ön plana çıkmıştır. 2004 Yılında bile, 15-20 yaşlarındaki ergen kızların% 15’i evliydi, bu da diğer ülkelere göre çok daha yüksek bir istatistikti ve genç annelerin çok genç ve eğitimsiz bir nüfusuyla sonuçlandı. 1994 Yılında hükümet bir doğum aralığı programı uyguladı ve çoğu sağlık merkezinde ücretsiz olarak sağlayarak evli çiftler arasında kontraseptif kullanımını teşvik etti. Program etkiliydi ve toplam doğurganlık oranı 1995’te şaşırtıcı bir şekilde 7.05’ten 2000’de 4.8’e düştü.
Umman’ın ulusal sembolü: Eğri Hançer
Umman’daki en ünlü sembollerden biri, Umman Hançer, ya da yerel olarak Khanjar olarak bilinen şeydir. Umman bayrağı ve Umman banknotlarının önemli bir parçasıdır, tüm resmi belgelere ve okul kitaplarına basılmıştır ve geleneksel Omani kostümünün bir parçası olarak tüm sosyal ve resmi vesilelerle erkekler tarafından giyilmektedir. İşte bu eşsiz gurur ve tekillik sembolü arkasındaki hikaye.
Umman Hançeri nedir?
Umman Hançeri ya da Khanjar, Umman Sultanlığı’nın ulusal sembolüdür. “Khanjar” ismi, Umman’da ortaya çıkan geleneksel hançeri tanımlamak için kullanılan yaygın sözcüktür. “J” harfinin şeklini alan kısa kavisli bir kılıçtır. Khanjar’ın metal kısmı (bıçak) genellikle işçilik kalitesine bağlı olarak altın, gümüş, bakır veya pirinçten yapılır. Bununla birlikte, genellikle, gümüş ve altın hançerler genellikle kraliyet için yapılır. Bu arada, Khanjar’ın üst kısmı (hilt), fildişi, gergedan boynuzu veya fil dişi ile yapılmıştı. Fildişi hala bu bölüm için kullanılıyor, fakat aynı zamanda ahşap, plastik ve deve kemiği gibi diğer malzemeler de kullanıldı, bu da Khanjar’ın yapımını kolaylaştırdı ve fiyatını düşürmesine yardımcı oldu.
Her Khanjar’ın üç ana bölümü vardır: bıçak, hilt ve kılıf. Bir Khanjar, kullanılan malzemeye ve kabuğundaki ve kılıfındaki arzu edilen süslemelere bağlı olarak, birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir. Fiyatlar ayrıca kullanılan malzemeye göre değişir.
Khanjar Tarihi
Araplar, kılıç ve hançerler gibi taşıdıkları benzersiz silahlar için biliniyordu. Yine de Umman Khanjar’ın şekli ve gravürleri onu diğer Arap hançerlerden ayırıyor. Umman Hanjar’ın kurulduğu bilinemese de, Umman’ın en kuzeyindeki Ru’us Al Jibal (Dağların Üstü) alanında hançerin bazı gravürleri bulunmuştur. Bu alanın orta kesiminde bulunan mezar taşları üzerine çizilmiştir. 1672’te Muscat’a yolculuk yapan Hollanda Cumhuriyeti’nden Robert Padbrugge, yolculuğunun hesabında Khanjar’den bahsetti. Geçmişte Ummanlılar, Khanjar’ı, bir tür koruma olarak, waistlerinin etrafına bir kemerle takarlardı. Ancak, şimdi Khanjar, ülkenin ulusal ve kültürel mirasının bir sembolü ve erkeklik ve sosyal duruşunun bir yansımasıdır.
Khanjar Bugünde Kullanılıyor
Umman Ulusal Amblemi olarak Khanjar, sol üst tarafta beyazın çizildiği Umman bayrağının ana sembolüdür. Umman’daki her resmi veya yetkili belgeyi işaretlemek için kullanılır. Khanjar amblemi, Umman çevresindeki resmi binalarda bakanlıklar ve mahkemeler, hastaneler, okullar ve üniversiteler ve kraliyet arabaları, polis ve ordu arabaları üzerinde de bulunabilir. Ayrıca tüm Umman Riyali banknotlarının yanı sıra madeni paralara da basılmıştır.
Khanjar, Umman geleneksel kostümünün bir parçasıdır. Erkekler, geleneksel beyaz uzun bir bel üzerinde, genellikle bel çevresinde bir kemer kullanarak giyerler. dishdashagiydikleri uzun kollu beyaz giysidir. Bu önemli bir aksesuardır, ancak her gün giyilmez. Genellikle, Umman düğün, bayram ve cenazeler gibi özel günlerde ve resmi yetkililer gibi resmi vesilelerle ya da büyük bir şirkette bir iş görüşmesi yapmakta.
Khanjars türleri
Khanjar’ı üslup ve tasarıma göre ayıran Omani Khanjar için beş tip var. Bunlar: Saidi Hanjar, Al Dahra Khanjar, Dhofari Khanjar, Sharqiyah Khanjar ve Batinah Khanjar’dır. Al Saidi Khanjar 19. Yüzyıla kadar uzanır ve çoğunlukla Umman’daki Al Busaidi kabilesi tarafından giyilir, ancak nadir bir Khanjar’dır. Çiçek desenlerinden izler taşıyan geometrik desenleriyle ayırt edilir. Al Dahra Khanjar 18th-yüzyıla kadar uzanır ve boynuz kabuğu ve detaylı gümüş tel işçiliği ile ünlüdür. Ayrıca kılıfı deri ve gümüş kurdele ile yapılır. Dhofar Khanjar sadece güney Umman’daki Dhofar bölgesinde bulunabilir ve Janbiyah olarak adlandırılan Yemen hançeri tarafından etkilenir.
Al Shrqiyah Khanjar’ın kavrayışı bir boynuz şeklini alır ve süslü altından yapılmış bir yakalı vardır. Bu arada, kılıfı altın ve gümüşle süslenmiş ve benzersiz gümüş ve altın şerit hava tellerine sahiptir. Al Batinah Khanjar’ın gümüş yakalı ve gümüş kurdele ile kaplanmış bir boynuz tutacağı vardır. Kılıf, gümüş bileziklerle, benzersiz bir dokuma tekstilinden yapılmış bir kayışa bağlanır. Bazı hançerlerde ise, gümüş ya da altın telkari işçiliği bulunmaktadır…
Sünnet olan erkek çocukların ve her yaştan erkeklerin takıp kuşandığı Umman Hançeri, gücün ve erkekliğin de sembolüdür…
Sonsuz Çöl ve Umman Denizi gezimizin Özeti
Başkent Muskat ve Salalah gölgesi ardından Umman gezimizin son günlerini şöyle özetlemek gerekli: Her yaz mevsiminde Umman coğrafyasının en yeşil ve en verimli toprakları bizi çağırıyor, Yeniden… Dofar Dağları ve Salalah Bölgeleri, Hindistan muson yağmurlarından etkilenerek adeta cennet yeşiline bürünüyor.
Muson yağmurları burada bulunan muhteşem vadinin güzelliğini daha da ön plana çıkartıyor. Doğal bir park olan Darbat Vadi’si, dağlar ve tepeler arasından eşsiz manzarasını gösteriyor.
Bölgenin çok meşhur olan başka bir güzelliği daha var. Eskiden altın kadar değerli olan buhur reçinesi… Bedouin Ahmed bu ağaçlara tam 30 yıldır bakıyor. Dalların kabuğunu soyduğu zaman ağacın beyaz reçinesi ortaya çıkıyor. Tütsü yapımında kullanılan buhur, işte böyle elde ediliyor.
Buhur reçinesinin bir kısmı parfüm sanayisinde, bir kısmı da ilaç ve tütsü yapımında kullanılıyor. Umman’ın kokusunu arkamızda bırakarak yolculuğumuza devam ediyoruz.
Şimdi ülkenin kuzeyindeki başka bir cennet köşeye Jabel Akdar’a yani Yeşil Dağ‘a gidiyoruz. Baş döndürücü dağların arasında incir, şeftali, elma, gül ve yöreye özgü meşhur nar meyvesi yetişiyor.
Bir mühendislik ve matematik harikasın olan karız kanal sistemi örneği olan ve 4.000 yıldır aynı şekilde sulanan; Aflaj ve Flaj Bölgesi, UNESCO’nun koruması altında bulunuyor. Bu tarihi su kanalları, köy yollarındaki doğal yokuşlardan sızarak kendine özgü muhteşem bir ekoloji oluşturmuş.
‘Said El Şureyk, dağın eteklerinden Aflaj kanallarıyla gelen suyla ilgileniyor. Said, tam 10 bin kişinin su ihtiyacından sorumlusun olarak şöyle diyor: “Buradaki Aflaj su sistemini atalarımız yapmış. Ben de büyüklerimden öğrendiklerimi uyguluyor ve bu geleneği devam ettiriyorum.’‘
Şimdi Şarkiya Çölü’nde kum safarisi yapma zamanı… Burada 200 metre yüksekliği bulan kum çöllerine tırmanmak, yerli ve yabancı turistlerin en sevdiği etkinliklerden…
Buranın halkı ve turistler, çölde araba kullanmayı seviyorlar, çünkü müthiş bir heyecan yaşatıyor. Burada sanki sarı örtülü bir okyanusun ortasında gibiyiz. İnsan kendini özgür ve genç hissediyor.
Bu devasa Arap Çölü, Hint Okyanusu kıyısında sona eriyor. 160 bin yıllık geçmişi olan bu çöl, Arap Bedevileri’nin de yaşam alanı… Bu gezi sırasında tanıdığım Salma El Vahabi ve ailesi, hayatları boyunca bu çölde yaşamışlar. Bu geleneği yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak istiyorlar. Umman Çöllerini yurt tutan, tipik bir Arap Bedevisi olan yol rehberim Salma El Whaibi ise, merak edilen bu gezimizi tek cümle ile şöyle özetledi: “Burada geleneklerimizi yaşatıyoruz. Yabanıl hayvanlar, develer, keçiler ve koyunlar… Dağlarda, denizde ve çölde hayat hala eskisi gibi. Kıyı kentleri ve başkent Muskat ise, ülkemizin çağdaş yanı ve gülen yüzüdür. Umman’a gelip de Salalah bölgesini gezmeden olmaz. Uçsuz bucaksız sarı çölün yeşil yüzüdür Salalah bölgesi. Ve sınırı olmayan bir sonsuz bir ummandır Hint Okyanusu… Yeniden Umman’a gelmeniz için pek çok neden bulunmaktadır… Sabah el hayır. Sabah el nur!… Ehlem ve sahlem… Şükran…”
Dursun Özden (Travel Writer)
Kaynak: www.dursunozden.com.tr