yenen yemen
yemen ellerinde türküler yandı-kanadı
o gidenler geri dönmedi-analar ağladı
mihrali bey alayı kırıldı, yüreği dağladı
güneşi içen o çocuklar, yıldızları boyadı
kerpiç kaleli kentti sana, teslimdi bana
yolu yokuş huş, kızıla boyandı, çağladı
taiz, sabr dağı yamacında, kahr kalesi
ah o yemen! gülü çemen, kanlı-allı fesi
kalenin burcunda yankılandı, redif sesi
cebi cepkeni delik, oyalı mendilde nesi
giden gelmez-acı dinmez-umudu kesik
uçtu kuş-kırıldı yıkık huş ile altın kafesi
emperyal düşman kağıttan kaplandı
kızgın çöle çöreklenen, sinsi yılandı
dirilen ölüler ve sırdaş firari fedailer
çift başlı kartal ve kükreyen aslandı
çöl fatihi, gazeteci mustafa şerif bey
ve şair mehmet akif bey teşkilattandı
ne işimiz vardı yemen’de? yürek yandı
sömürülen-yenen yemen, hurma-baldı.
dursun özden
www.dursunozden.com.tr
![](http://www.dursunozden.com.tr/wp-content/uploads/2022/04/huş-709x728.jpg)
![](http://www.dursunozden.com.tr/wp-content/uploads/2022/04/sana-1024x683.jpg)
![](http://www.dursunozden.com.tr/wp-content/uploads/2022/03/mustafaserif-670x728.jpg)