BOLKAR ÇIĞLIĞI, Dursun ÖZDEN, (Pozantı Belediyesi Kültür Yayınları, Nisan 2021).
Kuvayı Milliye Çukurova-Toros Dağları Müfrezeleri (1918-1923)
Milli Mücadelede Çukurova Direnişini örgütleyen, Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa; 10 Kasım 1918 günü, Adana Garı’nda trene bindi. Yenice, Varda Köprüsü, Karaisalı, Pozantı ve Çiftehan üzeri; Toros Dağları tünellerini geçerek, Ulukışla’dan sonra Ereğli ve Karaman’a doğru yola çıktı. Mustafa Kemal Paşa; trende sigarasını yaktı, camdan dışarıya baktı ve derin bir iç çekerek, yanında bulunan yaveri Cevat Abbas’a şöyle dedi: “Toros Dağları’nın tepelerinde, tek bir Türkmen evinin bacası tüter halde kalmış ise; ben bu milletten umudumu kesmem, bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istikbali uğruna ölürüm… Ya İstiklal, Ya Ölüm!..” “Değerli Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Türkmen Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki; bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet, asla bizi yenemez. Bu kutsal vatan toprağı ve kadim Anadolu Medeniyetleri, her şeyiyle bizimdir. Eğer düşmanı bu cephede yenemez isek; Toros Dağları, Türkiye’nin güney sınırı olacaktır. Bu bilinçle savaşacağız. Bu böyle biline… İlk kez demokratik seçim yoluyla yapılan Pozantı Kongresi kararlarında; Anadolu direnişi için, Türk ve İslam Dünyası’na dayanışma çağrısı yapıldı. Bu çok anlamlıdır… Yaşasın, Tam Bağımsız Türkiye!..”
Gazi Mustafa Kemal (5 Ağustos 1920, 1. Pozantı Kongresi).
“Şeyhülislam Haydarizade Hazretlerine; Mustafa Kemal Paşa’nın talimatı üzerine, Kayseri’den gelen Mızrak Yürekli Kadın Milislere, Ulukışla Han’da sakladığımız silahların bir kısmını teslim ettik… Niğde 11. Tümen Komutanlığı ve Batı Kilikya Cephesi Komutanı Tekelioğlu Sinan Bey ile ilişkilerimiz sürüyor… Türk’ün maneviyatını perişan eden; sizin ve İstanbul Hükümeti yanlısı Ulukışla Kaymakamı Tayyar Beyin baskıları, bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Müftülük görevimden istifa ediyorum. Ben, vatansever Ulukışla halkının müftüsüyüm. Albay Arif Bey, Üsteğmen Cemal Efe, Deli Hüseyin Ağa, Uğur Ünal Bey, İmam’ın Kemal, Fettah Çavuş, Paşazade Ahmet, Sarı’nın Abdullah, Coraz’ın Halil, Hallaç Ahmet, Sarı’nın Memed ve Şevki Alpagut Bey ile birlikte, ben de; Bu Kutsal İsyanda, Mustafa Kemal Paşa emrinde ve Kuvayı Milliye saflarındayım. Bilesiniz. İstiklalsiz din olmaz…”
Müftü Mehmet Bahaeddin (Mehmet Öğüt)-(22 Şubat 1920, Ulukışla).
Ulukışla Kuvayı Milliye Müfreze Komutanı Şevki Alpagut ailesine, Paris’ten gönderilen bir mektupta şunlar yazıyordu:
“Türkler, o kadar konuksever, o kadar kadirşinaslar ki; onların iyiliklerini asla unutamayız. Özellikle, Milli Müfreze Komutanı Şevki Alpagut Efendi ve ailesi; Ulukışla’daki evlerinde bizi el üstünde tuttular. O yoksulluk koşullarında bile, bize en iyi yiyecek ve içeceklerini, en temiz yataklarını sundular. Tüm asil ve insancıl sevgilerini esirgemeden, bizi en güzel şekilde ağırladılar. Türkler, uluslararası hukuk ve diploması kurallarına harfiyen uyan, ender ülkeden biridir. Bize esirliğimizi unutturdular. Onlara ne kadar çok teşekkür etsek, azdır…”
Binbaşı Pierre Mesnil ve Edrige Aubry Mesnil (21 Ekim 1922, Paris-Fransa).
Tüm vatan savunmasında olduğu gibi, Kuvayı Milliye Çukurova Cephesi (1918-1923) kapsamında; Adana, Mersin, Tarsus, Taşeli, Pozantı, Ulukışla ve Niğde Müfrezeleri; Emperyalist kuşatmaya karşı, Mustafa Kemal Paşa komutasında, zaferden zafere koştular. Destan yazdılar… Anadolu’nun doğal güvenlik kuşağı olan Toros Dağları üzerinde bulunan 38 tren yolu tüneli ve Ulukışla-Çiftehan-Pozantı Hattı’nın stratejik önemi ile vatan savunmasında kilit işlev gördü. Karboğazı Baskını ardından, Karaisalı’ye bağlı Bucak Köyü’nde, Hasan Ağa’nın evinin önünde; Binbaşı Mesnil komutasındaki 630 kişilik ‘Fransız Jorneus Taburu’nu, 28 Mayıs 1920 Pazartesi günü teslim alan; 4’ü kadın, 44 kişilik ‘Pozantı Kuvayı Milliye Yörük Müfrezesi’, tarihin akışını değiştirdi. Mustafa Kemal Paşa’nın da katıldığı, 5 Ağustos 1920’de toplanan ‘1. Pozantı Kongresi” Anadolu Kurtuluş Destanı’nın, ilk ‘Bolkar Çığlığı’ olarak, ‘Büyük Nutuk’ta yer aldı. Ata’nın Tarsus Gençliğine hitabesi ve Adana Halkevi konuşması ise, Vatan savunmasında; ilk çağrı, ilk çığlık, ilk kıvılcım, ilk adım ve ilk kutsal isyandır. Batı Kilikya (Çukurova) Cephesi Komutanı Sinan Tekelioğu’nun, Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği “gizli ve özel” telgraflar buna tanıktır. Kuvayı Milliye’nin aydın yazarı Niğdeli Hazım Tepeyran, neden idamla yargılandı? Emperyalist kuşatmacılar ve İstanbul Hükümeti yanlıları, misyoner ajanlar, düşmanla işbirlikçiler, asker kaçakları, haydutlar, eşkiyalar ve Ermeni “Kaç-Kaç” Çetelerine karşı; Çukurova ve Toros Dağları’nda halkı örgütlemek için, 1918’den beri Belemedik ve Karaisalı’da, bir tren vagonu içinde gizlice basılan; ‘Yeni Adana Gazetesi’ milli direnişe büyük katkı sağladı. Milli Mücadelede, Atatürk-Lenin mektuplaşması ardından, İnebolu Limanı üzeri gelen Sovyetler Birliği Yardımları, Çukurova Cephesi’ne de ulaştı. Taşeli (Mut-Silifke-Gülnar-Erdemli) Bölgesi Vatansever Fedailerin direnişi, dillere destandır. Tarsus Cetvel’de, Fransızlar tarafından kurşuna dizilen Kuvvacıların için yakılan; ’Molla Kerim Ağıdı’ dağlarda ve ovada yankılanıyor. 1. Pozantı Kongresi 100. yılı etkinliğinde; kara tren ile Pozantı’ya yeniden gelen, TBMM 1. Başkanı Gazi Paşa anması; aynı kararlılık ve azimle kutlandı. Uzun bir çalışmasının ürünü olan bu eser; koçaklama tadındaki metinler, özgün arşiv fotoğrafları, haritalar, özel belgeler, bilgiler ve Kuvayı Milliye Çukurova Cephesi’nin bilinmeyen yönlerini gün yüzüne çıkardı. ‘Pozantı Belediyesi’ katkısı ile basılan bu kaynak kitap (Bolkar Çığlığı); mutlaka okunmalıdır…
Dursun Özden (5 Ağustos 2020, Pozantı)…
www.dursunozden.com.tr
