istanbul çığlığıbu çığlık, asrın ve kentin isyanı
aşk, hak, hukuk, adalet fermanı
gün doğdu, hep uyandık, dirildik
anadolu’dan istanbul’a dayandık
ve inanın, çok acı bedeller ödedik
sevdalı yüreğimiz kor, başımız dik
harmandalı, horon, halay, çiftetelli
biliyorum canlar, bu işin sonu belli
düşümüz-bir ütopyam-bir rüyam var
ve ben özgürüm, bu evren bana dar
bir çığlık-bir isyan, bu bir aşktır ancak
inan yavrum, her şey çok güzel olacak
taştan sedir-söyle gülüm bu sevda nedir?
umuda savrulan külümüz, rüzgarla öpüşür
ay sallandı, gün döndü, şiir alayı geri döndü
sevgimiz sebildi-yedi tepeli şehir ala büründü
he hey de, hey hey! çalın davul, gitar, saz, ney
ben, sen, biziz; sevi dansı, lale, lavanta, her şey
ah ki ah! dinler-kutsal günler; cuma-cumartesi-pazar
aşk hali-bir dünya cenneti-değmesin istanbul’a nazar
sevda’nın şafağı duru, tan çiçeği moru ve yılkı at doru
mecnun’uz, leyla’yı şerbet diye içeriz, ey hak bizi koru!
dursun özden
23 haziran 2019, 23.00