Prof. Dr. Klaus Schmidt’in ardından…

 gobeklitepe-

DSCF0851DSCF0906TvyamNb-BivtNwpvn7Sct0VFDulyAfA9wBcU0gVHVnqC5ghtY0NqhmvsvSRk_oRHxPbQt9dicQwa4HLlUlo

Prof. Dr. Klaus Peter Schmidt’in ardından…

 

Göbekli Tepe – Taş Çağı Avcılarının Gizemli Kutsal Alanı. Dünyanın en eski Tapınağını yapanlar ve en eski Su Medeniyetini başlatanlar burada yaşadı. Onlar Kutsal Tanırıları Tilki’ye tapıyordu. Zamanımızdan 13 bin yıl önce, yer altı su sistemini (Karız kanallarını) ve kayaları oyup, sarnıçları yaparak; subaşını yurt tutmanın ve suyun olmadığı yaşam alanlarına da çok uzaklardan, yeraltı ve yer üstünden kanallarla su getiren ve böylece su medeniyetini başlatan kadim insanların vatanıdır Anadolu…

 

Yaklaşık 13.000 yıl önce, kuzey batı Mezopotamya’da Fırat ve Dicle Nehirleri arasında kalan bölgede, insanlık tarihinin en önemli değişimlerinden biri yaşanmaktaydı. İnsanoğlu avcı-toplayıcı bir yaşam tarzından, yerleşik hayata, çiftçi-üretici düzene geçmek üzereydi. Binlerce yıl öncesinin avcı-toplayıcılarının bu geçiş döneminde, sandığımız gibi mütevazi ve basit bir yaşam tarzıyla yetinmemiş olduklarını, aksine, görkemli bir evre yaşadıklarını, Göbekli Tepe’de bize bıraktıkları izlerde görebiliyoruz. Göbekli Tepe’nin etkileyici anıtsal buluntuları yetkin bir taş işçiliğini yansıtmakta, taş üzerinde kabartma tekniğiyle yapılarak aktarılan motiflerin içerik zenginliği ise karmaşık bir düşünsel düzeye ulaşıldığını göstermektedir.
Tarihin sıfır noktasını ya da Buzul Çağı’nın Roma’sını keşfeden Alman Profesör Dr. Klaus Peter Schmidt’in 15 yıl süredir kazı başkanlığı yaptığı Göbeklitepe, aynı zamanda dünyanın en eski su medeniyeti izlerinin bulunduğu yer olarak da tarihe önemli bir not düşülmesini sağladı. Kendisi ile bu mekanda, 2010 yılında yaptığım röportajda çok önemli açıklamalarda bulundu. Kültür Bakanlığı adına çektiğimiz Anadolu Karızları ve TRT adına dış yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığım; Anadolu Su Medeniyeti ve adlı belgeselimizin 10. Bölümünde yayınlanan bu röportajdaki açıklamalar, aynı zamanda Anadolu, Mezopotamya ve insanlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olacak bulgu ve belge ve bilgiler içermektedir. (Kazı alanındaki değerli tarihi eserlerin korumasız olduğu konusunda da ilgilileri (Eski Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı ve şimdiki Savunma Bakanı sayın İsmet Yılmaz) uyarmamıza karşın; bizi ciddiye almadıklarına tanıklık ettik. Ama uyarımızın ardından burada çıkarılan çok kıymetli bir tarihi eserin kaybolması haberi kamuoyuna yansıdı. Bu üzücü durumu da paylaşmak istedim.) 13.000 yıl öncesinden günümüze ilettiği kapsamlı bilgi hazinesi ile geçmişimizin önemli bir zaman dilimi hakkında daha önce düşünmemizin dahi mümkün olmadığı soruları üretebilmemizi sağlayan Göbekli Tepe, emsalsizliği ile biz bilim insanlarını olduğu kadar, belki daha da fazla, bulunduğu toprakların insanlarını etkileyen, haklı olarak gururlandıran eşsiz bir değerdir.

 

Şanlıurfa’da 15 yıl kazı başkanlığı yapan Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt’in, kaybolan kıymetli bir tarihi eserin ardından Türkiye’den gitmesi ve sonra da kalp krizi geçirdiğine dair ölüm haberinin duyulması, dikkatleri üzerinde topladı. Belgesel çekimlerimizdeki yardım ve özgün açıklamaları için, Dr. Schmidt’e teşekkür borçluyuz. Bilim ve tarih adına ölümünün büyük kayıp olduğu gerçeğinden hareketle, “yakınlarının başı sağ olsun” dileklerimizi vurguluyoruz.  Klaus Peter Schmidt (13.12.1953 – 10.03.2014; Berlin- Almanya)

 

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Göbeklitepe eski kazı başkanı Alman Arkeolog  Klaus Peter SCHMİDT ‘in  ardından araştırma yapmaya gelen kazı ekibi, bakanlığın tebligatıyla yüzey araştırması ve kazı yapmanın aksine depo çalışması yapmak üzere kolları sıvadı. Resmi olarak kazı başkanının belirlenmemesi üzerine geçici kazı başkanlığını arkeolog Lee Clare görevlendirilmiştir.  Lee, Türk ve Alman arkeolog ve araştırmacılarla depo ve envanter çalışmalarına başladı.

 

Öte yandan; Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Klaus Schmidt, “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe’de elde ettiği bulgularla insanlık tarihine ışık tuttu.

 

Göbeklitepe ilk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortaklaşa yaptığı yüzey araştırmasıyla gündeme geldi. 1994 yılında bölgeyi ziyaret eden Prof. Dr. Schmidt ise Göbeklitepe’deki üst kısımları görünen taşların neolitik döneme ait olduğunu fark etti.

 

Bunun üzerine 1995-2006’da  Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Harald Hauptmann ve daha sonra Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı çalışmaları başladı.

 

Kazı başkanlığı görevi ise 2007’de Schmidt’e verildi.

 

Prof. Dr. Schmidt başkanlığında gerçekleşen kazılarda insanlık tarihi için önemli ipuçları ortaya konuldu. Kazılardaki buluntulara göre, insanoğlunun avcı-toplayıcı bir yaşam tarzından yerleşik hayata geçtiği, bu dönemde insanların mütevazı ve basit bir yaşam tarzıyla yetinmemiş oldukları aksine görkemli bir evre yaşadıkları şeklinde yorumlandı.

 

Kazılarda, neolitik döneme ait insan heykeli, kireç taşından şekillendirilmiş yaban domuzu, tilki ve kuş kabartmalarıyla çakmak taşından yapılmış çok sayıda ok ucu bulundu.

 

Schmidt ve ekibinin çalışmaları sonucu elde edilen buluntularda bölgenin “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilmesi dünyanın gözünün bölgeye çevrilmesine neden oldu.

 

Ünü sınırları aşan kazı alanını her yıl binlerce turist ziyaret ediyor.

 

Peter Schmidt ve Göbeklitepe 

 

Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde görevli 61 yaşındaki Prof. Dr. Schmidt’in tatil için bulunduğu Almanya’da 21 Temmuz’da kalp krizi sonucu yaşamını yitirmesi Göbeklitepe çalışmalarının yürütüldüğü kentte de üzüntüyle karşılandı.

 

Göbeklitepe Ören Yeri Kazı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, Klaus Schmidt ve Göbeklitepe isimlerinin birbirleriyle özdeşleştiğini söyledi.

 

Schmidt’in yokluğunun bilim dünyası açısından bir kayıp olacağını belirten Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:

 

“Yaklaşık 20 yıldır kazı döneminde saat 6’da işinin başındaydı. Son derece bilimsel yöntemlerle yaklaşan konusunda uzman ekiple her yıl geliyordu. Göbeklitepe’yi başka bir arkeolog kazsaydı belki bu kadar tanınmayabilirdi.  O bir arkeolog ve bilim insanıydı ama bence bunların yanında Şanlıurfa’nın tanıtım elçisiydi.”

 

 “Göbeklitepe manevi babasını kaybetti”

 

Şanlıurfa Müze Müdürü Müdürü Müslüm Ercan da, Schmidt’in Şanlıurfa ve dünya arkeolojisi için önemli bir isim olduğunu dile getirdi.

 

Schmidt’i iş disiplini yüksek bir kişi olarak niteleyen Ercan, şöyle devam etti:

 

“Schmidt, dünyaca ünlü profesör olma yönünü bir kenara bırakıp kazı alanında arkeoloji öğrencileriyle aynı emeği veren mütevazi bir bilim insanıydı. Kendisi Şanlıurfa’nın ve Göbeklitepe’nin tanıtımı için büyük emek verdi. Şanlıurfa ve bilim dünyası büyük bir değerini kaybetti.”

 

Kazılarda görev alan Hasan Yıldız ise Göbeklitepe’nin bulunduğu arazinin dedesine ait olduğunu ifade etti.

 

Schmidt’in kendilerine kazılarda görev verdiğini aktaran Yıldız “Schimidt’le 1995 yılından beri tanışırız. Çalışanlara ve çevresine karşı çok iyi ve sevecendi. Kendisini kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Göbeklitepe manevi babasını kaybetti” dedi.

 

www.dursunozden.com.tr

 

Yoruma kapalı.

shared on wplocker.com