maria’nın gölgesi
kor ışığın gölgesi, önümde ya da ardımda; ‘ben giderim
o gider, önümde ve ardımda, tin tin eder’ o nediyordum
gölgem sinsi bir dedektif olup, beni izliyor; uzun gölgem
beni gölgeliyordu ve ona sordum: ‘sen kimin gölgesisin?’
yanıt gölgesizdi, kendi gölgemin izinde-kör ışıkta mordum
burdurlu meryem-pardon-akça maria gölgesinden korkan
acemi teşkilatçı, güdük bülen’in, ağma gözündeki kordum
o çok bilinmeyen denklemli satrançta cüce piyondu ve her
hamle-korkak gözleri mordu, ona elli yılın hesabını sordum
ve şu, kirli-kanlı el yordamıyla, yitik arka bölgesini, olmayan
gölgesini gıdıklıyordu, sicili uyuzdu ve onu suçüstü gördüm
yitik zaman ışığı gölgesinde; dibi derin, uzanıp şiire yattığım
ulu ceviz ağacı uykuda kim dost-kim düşman? bilmiyordum
ah ki, ah!.. asıl olan ve nesnel gerçek, o beyin takımı nerede?
göbek bağı dışarıda; biz hala zahir ile-gölge ile dans ediyoruz
önümdeki-ardımdaki tin tin takipçi, o sinsi gölgeyi biliyordum
ve huysuz-soysuz, uğursuz-vicdansız gölge sendin, uyandım
artık, maria’nın çığlığı candı-şinanayı ve o düşü hayra yordum
zaman geçti-savaş bitti, zalimler geldikleri gibi gitti, gölgem-ben hala yaşıyorum
‘kuşları vurmayın-çocuklar barış ve sevgiyle yaşamı yaşasınlar’ diye savaşıyorum
maria’nın kızı; gölge adamın silahına kırmızı karanfil taktı ve ben, gölgemle varım.
dursun özden
ağlama duvarı çığlığı
ah! yeniden paylaşım savaşı başladığı-o andı
ay sallandı, cami ile kilise bombalandı, yandı
ütopyasız mazlumlar, kör ateşi kıyamet sandı
doğmadan ölen bebelerdi-duvarlar ağlamaz ki
yayılmacı-kafatasçı, faşist devlet terörü-imdat!
o ölüm tuzağı-ispiyoncu şıllık-sinsi kavata inat
o umut dergahı, kutsal hüseyin abdal çamşıhı
haham ve imamın fesi-kam ananın bitsin yası
kerem ile meryem ahı, yakılan isa’nın çarmıhı
kanayan türküler bozlağı, o kızıl karanfil dağı
ölümü ve acıyı kanıksayan yitik çocuklar çağı
vurulup düşen; ak güvercin çığlığı, tuzağı-ağı
barış kime gerek? savaş severler bitene dek
seherde ışığı dinlendiren, aksakal ulu derviş
sevgi ve barış herkese yeter, doyasıya seviş
‘filistin’e el sürülemez, ortadoğu emperyalizmden arınış’
kesilen iğde ağacına üzülen, ölen at için gözyaşı akıtış
kitlesel soykırıma uğrayan-mazlum yitik çocuklar için
umut cephesine koşan mustafa kemal izinde yarış
sesine ses katalım: ‘yurtta barış, dünyada barış!’
dursun özden
www.dursunozden.com.tr
