Tarbazlı Halaybaşı-Delioğlanın Kamil kimdir?

Niğde ili, Ulukışla ilçesine bağlı Darboğaz Köyü’nden, Kamil efendi; köy meydanından Alavu aşağı doğru yürürken, ince uzun boyu, vakur duruşu ve kostaklı yürüyüşüyle dikkat çekerdi. Saten kumaştan siyah şalvarı üzerinde, ütülü takım elbise ceketi ve yaka cebindeki beyaz mendili ile asil dururdu. Başında sekiz köşe şapka ve ayağında beyaz çorap, yumurta topuk kundura yemeni ayakkabısı vardı. Uzun yukarı kıvrık, siyah boyalı bıyığı ve elinde beyaz ipek mendili ile hemen her düğünün, gönüllü “Halaybaşı”olarak bilinirdi. Halaydaki görsel ve estetik hareketleri, bölgenin folklorik zerafeti ve ziyafeti olarak anılmaktadır. Biraz çakırkeyf halay çekerken, ökçesine basılı sivri burunlu, topuklu ayakkabısından çıkan ritmik sesler; Pozantılı Abdaloğlu davulcu Zeynel’in ve Belemedikli zurnacı Haydar’ın çığlığını bastırırdı…

Darboğaz köyü düğünleri, öteki köylerden farklıdır. Bu folklörük zengin mirasta, Toros Dağı Yörükleri, Karamanoğlu Kültürü ve Köy Enstitülü öğretmenlerin büyük etkisi vardır. Hatta Darboğaz düğünlerine, çevre köylerden Kamil efendinin halaybaşı gösterilerini izlemek için gelirlerdi. Halaybaşı Delioğlanın Kamil; büyük vatan şairinin dediği gibi;“ince uzun bacakları üzerinde yaylanarak ve akan bir yıldız gibi kayarak, bıraksalar Medetsiz’den Çukurova’ya atlayacaktı…”

Koç katımı, kına gecesi, düğün, sünnet ve kiraz hasatı zamanı Darboğaz’da, zaman daralırdı… Bolkar Dağı kuytularından gelen ve Tarbaz Tepesindeki bayrağın gölgesinde mola veren, köy düğünlerinin vazgeçilmezi ve çocukların serinlik şöleni olan, Coşan Emmi (Mehmet Demirdelen)’in dövme dondurması bir başkadır. Porsuk ve Beyağıl Yaylası’nda Yelfe’nin yeli, Osman beli, Meydan Yaylasını yurt edinen yabanıl yılkı atların kişnemesine eşlik eden gıcırgan teri, Çocuklu Kaya’da kınalı sarı çiğdem-ters lale kokusu, Karagöl’de can çekişen sessiz Toros Kurbağası, kuzu göbeği ve Bodu bodu Nörüyon?” diyerek, hal hatır soran kiraz güzellerine inat; halay çekenlerin ritmik tepmeleri, toprak damlı evin tavanını zıngırdatırdı. Kına gecesi sonrası, köy düğünlerinde; hep bir ağızdan söylenen halay nağmelerinden yankılanan türküler, Bolkar çığlığına dönüşürdü:

“Alayım kaçayım dağlara seni,

Laleli-mor sümbüllü bağlara seni…

Atalım atalım, kime?

Tarbazlı kiraz güzellerine! 

He hey de, hey hey!..” 

Darboğaz’ın damadı ve akrabası olarak; “Niğde yöresi folklör araştırması” çalışmalarıma kaynak teşkil eden bu detay için, Halaybaşı Delioğlanın Kamil (Durukan)’a selam olsun…

Kaynak: www.dursunozden.com.tr

Yoruma kapalı.

shared on wplocker.com