Coğrafyacı Gezgin Misyonerler ve ATATÜRK (Makele)

Coğrafyacı Misyoner Casuslar ve Atatürk

Dursun ÖZDEN (Gezi Yazarı-Belgeselci)

Bir gezi yazarı ve belgeselci olarak gittiğim 99 ülkede ve arşınladığım Anadolu coğrafyasında; benden önce bu yollardan geçmiş ve ardında iz bırakmış gezginlerin yazdıklarını okuyorum. Diğerlerinden farklı olan üç gezgin dikkatimi çekti. Biri Evliya Çelebi, biri de Piri Reis, diğeri ise; Cezayirli İbni Batuta. Şu anda elimin altında, İbni Batuta’nın “Seyahatnamesi” var. İbni Batuta; 1330’da Kuzeybatı Afrika’dan yola çıkıyor. Fas, Tunus, Cezayir, Mali, Nijer, Çad, Sudan, Cidde, Mekke, Medine, Mısır, Filistin, Suriye, Çukurova, Pozantı, Ulukışla, Ereğli, Konya, Eskişehir, Bursa, İznik, Balkanlar, Kırım, Tataristan, Kafkasya, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Çin ve Hindistan topraklarında (Osmanlı Padişahı Orhan Gazi’nin kendisine verdiği bir heybe dolusu altın sikke ile); İslamiyeti yaymakla görevli, gezgin bir coğrafyacıdır İbni Batuta. 

1922’de İstanbul’a gelen, Nobel ödüllü Amerikalı gazeteci yazar Ernest Hemingway; Türk Kurtuluş Savaşı’nı, Kemal Atatürk’ü ve İstanbul’u anlatan ”İŞGAL İSTANBULU ve İki Dünya Savaşından Mektuplar” kitabı için ve de Amasyalı coğrafyacı, gezgin STRABON (MÖ: 64 – MS: 24) için, ayrıca iki farklı makele yazmakta yarar vardır. 

Anadolu’yu yaya gezdiği iddia edilen İngiliz Ajanı W. J. Childs, (Arabistanlı-İngiliz) Lawrence, Afrika ve Malezya misyoneri Kamerun, Macellen, Kristof Kolom, Amerika Vevpuçi, Xuanzang, Ibni Batuta, Freya Stark, Fridjof Nansen, Evliya Çelebi, Marco Polo, Piri Reis, Gullivers, Mehmet Hurşid Paşa, Fransız Pierra Belon, Polonyalı Sineon, Ermeni asıllı Eremya Çelebi Kömürciyan, Fransız Jean Thevenot, Joseph Pitton, Peder J. Monier, Fransız Charles Texier… vb. Anadolu coğrafyası üzerine; “Seyahatname” kitapları yazmış olan pek çok coğrafyacı gezginin, birer misyoner ya da istihbaratçı ajan oldukları bilinmektedir… 

İşte bunlardan biri de; Anadolu’yu arşınlayan, bir başka İngiliz gezgin kadın ve casus olan Gertrude Bell; Hasan Dağı güney yamacında bulunan Keçikalesi Köyü ardından, Aksaray’da Çanlı Kilise, Selime, Gelveri (Güzelyurt) ve Ihlara Vadisini gezdi. Ardından da Kapadokya Bölgesinde çokça fotoğraf çekti, notlar aldı. Daha sonra, Nevşehir ve Derinkuyu üzeri, Niğde’ye geldi.

Gertrude Bell, 26 Haziran 1909’da, Niğde’de; Aktaş, Gümüşler Manastırı, Hüdavent Hatun Türbesi, Ak Medrese, Niğde Kalesi, Alaattin Camisi ve Sungurbey Camisi gibi başka tarihi yapıları da gezip, inceledikten sonra; Bor ve Kemerhisar üzeri Kolsuz Köyü’nden geçerek, Toros Dağları manzaralı ve 1600 metre rakımlı Çaykavak Geçidi’nden sonra, 28 Haziran 1909’da Ulukışla’ya geldi. Ulukışla’da tarihi Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nda incelemelerde bulundu ve çokça fotoğraf çekti. Ardından da Çiftehan, Pozantı ve Gülek Boğazı üzeri, Kilikya (Çukurova) Bölgesi’ne geçti…

Tıpkı, 1916-1918’de; Antakya, Şam, Filistin ve Sina Çölü’nde, (Osmanlı’ya karşı), Arap isyancıları örgütleyen, kışkırtan, Hicaz Demiryolu’nu havaya uçurtan ve “Çöl Fatihi” olarak bilinen; Thomas Edvard Lawrence gibi, Gertrube Bell de; sinci bir İngiliz coğrafyacı, misyoner ve ajandı. Bu ajanlar, kendine coğrafyacı ve gezgin araştırmacı diyen, misyoner casusların yayınlanan hatıra defterleri, istihbarat notları, detaylı kişi, olay ve mekan tanımlamaları, yol kroki ve haritaları, seyahatnameleri dikkatlice incelendiğinde; İngilizler başta olmak üzere, tüm emperyalist güçlerin, kirli oyunları anlaşılmaktadır… 

(Bolkar Çığlığı-Kuvayı Milliye Müfrezeleri, Dursun Özden, Pozantı Belediyesi Kültür Yayını, Nisan 2021)

Bu casusların hazırladığı raporlar; tarihi kökü binlerce yıl eskilere uzanan ve medeniyetlerin beşiği olan, Anadolu coğrafyasını bölme ve işgal etme projelerinin, ilk ön alan çalışması olduğu anlaşılmaktadır. 1996 yılında, Suriye’nin başkenti Şam’da, bir sahaf dükkanından satın aldığım (1901-Londra baskılı) içinde katlanmış, 1/100 000 ölçekli, “Yeni Ortadoğu, Anadolu ve Mezopotamya” başlıklı haritanın da yer aldığı, bu küçük bir İngilizce kitap, bize iki şeyi anımsatıyordu (belki de çok şeyi): Birinci Paylaşım Savaşı (1914-1918) sonunda imzalanan; Serv Antlaşması (10 Ağustos 1920) ve 2002’de ortaya çıkan, ABD’nin başını çektiği; Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), bölgenin yeni siyasi haritasının ne olacağını göstermektedir. 24 Temmuz 1923’de, Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Misaki Milli sınırlarının senedi imzalandı. Şimdilerde ise, emperyalist oyunlarla birileri bu kutsal senedi yırtmaya çalışıyor. Cumhuriyetimizin 100. Yılı ya da 29 Ekim 2023 Çığlığı, bu anlamda çok önemli bir günlemdir… Silkinip özümüze dönmenin tam zamanı…

Elbette, Büyük Atatürk’ü anlamak için, öncelikle kendi yazdığı “Büyük Nutuk” ciltlerini özenle ve sindirerek okumak gerekli. 57 yıllık kısacık ömrüne, o kadar büyük işleri sığdıran ve 3997 adet kitabı, altını çizerek okuyan Mustafa Kemal Atatürk hakkında; çokça kitap yazıldı ve biz onları yeniden okumalıyız. İlk aklıma gelen şu kitapları anımdadım; Celal Şengör’ün yazdığı “Dahi Diktatör-Atatürk”, H. C. Armstrong’un yazdığı “Bozkurt” kitabı, Yaveri Salih Bozok’un “Atatürk ile Anılar” kitabı ve Yekta Güngör Özden’in yazdığı “Nereden Baksa Güzel, Nereden Baksan Güzel” kitaplarını okumaktayım, yeniden… Öte yandan; bir kafatasçı ve bir ırkçı asla değilim, ama mazlum halkların bağımsızlık ve özgürlük savaşımında, esin kaynağı ve de çağının en büyük devrimcisi ve barış elçici olan Atatürk’ün izinden yürümek; beni dinçleştiriyor, besliyor ve ufkumu-yolumu aydınlatıyor. Çok şanslıyız… Bu bağlamda; Nazım Hikmet’in “Kuvayı Milliye Destanı”nı tamamlayan; İbrahim Abilov, Mehmet Emin Resulzade ve Ebulfez  Elçibey’in “Dil Bayrağımız Türkçe, Atatürk ve Türk Dünyası” hakkındaki konuşma metinlerini, yeniden okuma gereksinimi duydum…

Aman dikkat!.. 20. yüz yılın yetiştirdiği büyük insan, dahi, diplomat ve utkuya koşan komutan; Mustafa Kemal Atatürk’ün, 100 yıl önceki öngörüsü ve pusulasından asla şaşmayalım… Yoksa, sonumuz belli… “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!..”

12 Aralık 1996’da, Havana’da kendisiyle yaptığım özel röportajda, Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro’nun dediği gibi: “Devrimci Mustafa Kemal Atatürk, bizim ve dünyadaki mazlum halkların, doğal önderi ve esin kaynağıdır. Kendinize başka önder ve ışık aramayınız…” 

(Küba Uzak Değil, Dursun Özden, Belge Yayınları, 1997-İstanbul).  

www.dursunozden.com.tr

Yoruma kapalı.

shared on wplocker.com